- Belgi Dergisi
- Issue: 22
- I.DÜNYA HARBİ VE OSMANLI KAMUOYU: GÜNLÜK VE HATIRALAR ÜZERİNDEN BİR DEĞERLENDİRME
I.DÜNYA HARBİ VE OSMANLI KAMUOYU: GÜNLÜK VE HATIRALAR ÜZERİNDEN BİR DEĞERLENDİRME
Authors : Erdal Aydoğan, Umut Akcakaya
Pages : 675-707
Doi:10.33431/belgi.925172
View : 8 | Download : 2
Publication Date : 2021-07-01
Article Type : Research
Abstract :Kamuoyu (efkâr-ı umûmiye) genel olarak; belli bir zamanda, tartışmalı sorun karşısında, bu sorunla ilgilenen kişiler grubuna veya gruplarına hakim olan kanaat şeklinde tanımlanır. Bu tanıma göre kamuoyu, çoğunluk tarafından desteklenen görüşleri içermektedir. Diğer bir tanıma göre kamuoyu; hükümet dışı özel çevrelerden hükümete doğru yönelen ve hükümetçe göz önünde bulundurulması doğru olan kanaatlerdir. Yani, kamuoyu bir siyasal katılma türüdür. Osmanlı İmparatoruğu, dört yıl süren harbin sonunda dağılmış ve küllerinden yeni bir Cumhuriyet doğmuştur. İmparatorluğu yok olmaya götüren bozgundan sonra Almanya ile beraber harbe girme sorumluluğu imparatorluğun son yıllarında yönetimde bulunan bir avuç idareciye yüklenegelmiştir. Özellikle de Enver, Cemal ve Talat Paşalar sorumlu olarak görülmüştür. Karar verici makamlarda bulunan bu şahısların siyasî sorumluluğu inkar edilemez. Ancak bir devleti yok olmaya götüren bu kadar büyük bir kararın yalnızca birkaç kişinin eseri olduğuna inanmak mümkün müdür? Bu idarecileri Alman ittifakı ve harbe giriş yönünde etkileyen bir kamuoyu olmuş mudur? Böyle bir kamuoyu oluşmuş ise kamuoyunu şekillendiren faktörler nelerdir? Harbin başladığı döneme ait şahitlikler, yöneticilerin harp yanlısı tutumunda yalnız olmadığını ortaya koymaktadır. Yani Osmanlı kamuoyunun genel olarak harp lehinde şekillendiği söylenebilir. Osmanlı kamuoyunun şekillenmesinde II. Meşrutiyet’ten itibaren faaliyete başlayan Türk Ocağı, Donanma Cemiyeti, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti gibi milliyetçi örgütlerin önemli etkisi olmuştur. Balkan Harbi’yle beraber milliyetçi propaganda hız kazanmış ve etkisini artırmıştır. Balkan Harbi’nin neden olduğu felaketler Osmanlı toplumunda gayrimüslimler ile Müslümanlar arasında derin bir uçurum açmıştır. Nitekim, Balkanların kaybedilmesiyle ile Osmanlıcılık siyaseti iflas etmiş, Türkçülükten Turancılığa uzanan milliyetçi akımın önü açılmıştır. Özellikle Ağustos-Kasım 1914 tarihleri arasında, Turancı-Panislamist söylemli yoğun bir savaş propagandası yürütülmüştür. Bu propaganda özellikle eğitimli genç kuşak üzerinde etkili olmuştur. Bu koşullarda harp haklı, meşru ve gerekli görülmüştür.Keywords : Harp, Kamuoyu, Basın, Türkçülük, Propaganda