İTALYAN İŞGALİ ÖNCESİNDE RODOS VE VALİ İBRAHİM BEY’İN 1911 TARİHLİ RAPORU
Authors : Nimet Ayşe Aksoy
Pages : 323-345
Doi:10.33431/belgi.821705
View : 9 | Download : 3
Publication Date : 2021-01-01
Article Type : Research
Abstract :Zengin bir tarihe sahip olan Rodos, Doğu Akdeniz havzası ile Ege denizi ve Boğazlar bölgesi arasındaki yol üzerinde yer alır. Bu stratejik değerinden ötürü tarihsel süreçte Akdeniz’de hakimiyet kurmak isteyen güçlerin adayı kontrol altına alma girişimlerine sıklıkla rastlanır. Uzun süre Osmanlı yönetiminde kalan Rodos, stratejik konumu nedeniyle idari açıdan da önemli vazifeler görmüştür. Osmanlı sınırlarına dahil edilmesinin ardından Rumeli Teşkilatı içinde yer alan Rodos kısa süre içinde oluşturulan Cezâyir-i Bahr-i Sefîd Eyaleti’nin bir parçası haline getirildi. Bu eyalete uzun süre merkezlik yapan Rodos, 19. yüzyıl boyunca Osmanlı Devleti’nin bir parçası olarak devletin geçirdiği türlü buhranlardan nasibini aldı. 1522’den itibaren Osmanlı hakimiyetindeki adasının sakinleri Türkler, Rumlar ve Yahudilerden oluşuyordu. Müslüman nüfus Osmanlı Devleti’nin pek çok bölgesinde olduğu gibi çoğunlukla Rodos şehrinde yaşamayı tercih ederken adada genel nüfus yoğunluğu Rumlardan oluşmaktaydı. Geçim kaynakları tarım ve ticaretin yanında rençberlik, dülgerlik, marangozluk, inşaat işçiliği olan ada halkının bir kısmı geçimini temin edemediği için belirli süreler için veya kalıcı olarak adadan göç etmek zorunda kalıyordu. Geçici olarak Batı Anadolu’ya göç edenlerin bir kısmı çocuktu. Birkaç ay aile bütçesine katkı sağlamak için evlerinden uzak kalan bu çocukların eğitim hayatının da aksadığı çok muhtemeldir. Rodos’a mutasarrıf olarak gelen Namık Kemal Bey askerlik hizmetinden kaçmaya çalışan Müslüman nüfusun tanassur ederek adadan kaçmayı tercih ettiğini söyleyerek yaşanan nüfus kaybını başka bir yönden değerlendirir. Namık Kemal Bey’e göre bu bir eğitim sorunudur. II. Abdülhamid devrindeki eğitim reformlarından Rodos da yararlanmış, ancak mevcut sorunlar tam manasıyla çözüme kavuşturulamamıştı. Müslümanların yaşadığı köylerde okulların yetersiz durumunu Cezâyir-i Bahr-i Sefîd Valisi sıfatıyla adayı teftişe çıkan İbrahim Bey’in yazdıklarından da anlaşılmaktadır. Vali İbrahim Bey, sadece eğitim alanında değil Rodos Adasının köylerini dolaşarak adanın yaşadığı bütün sorun ve eksiklikleri tespit ettiği bir rapor hazırlamış ve Dahiliye Nezareti’ne göndermişti. İbrahim Bey’in bu teftişi 25 Mart-5 Nisan 1327 (M.7-18 Nisan 1911) tarihleri arasında 12 gün sürmüştü. Halkın geçim sıkıntılarına çareler üretmeye çalışan Vali İbrahim Bey bu sıkıntıların nedenini genellikle halkın cehaletine bağlamaktadır. Bu cehaleti ortadan kaldırmanın eğitimle mümkün olduğunu vurgular. Vali Bey, bir yandan okullarda eğitim kalitesini yükseltmek için çareler üretirken diğer yandan kimyevi gübre, sulama, kar elde edebilmek için hangi tür ekim-dikim yapılması gerektiği gibi çok çeşitli konularda köyler ahalisini aydınlatır. İbrahim Bey, teftiş sırasında halkın sorunlarının yanı sıra Rodos’un coğrafi yapısının da muhafazasını temin etmeye çalışmaktaydı. Rodos’un geçmiş dönemde sahip olduğu doğal zenginliği olan ormanları gün geçtikçe küçülüyordu. Buna sebep olan ise çam kabuğu kaçakçılığının yaygınlığı ile Osmanlı coğrafyasının genelinde görülen ve engellenemeyen tarla açmak için ağaçların kesilmesi veya yakılması yöntemidir. Rodos’un tabi bitki örtüsünün korunmasına yönelik düşündüğü tedbirleri ilgili nezaretlere bildirmekle birlikte İbrahim Bey’in köylülere kulak asmayacaklarını bildiği halde yapabildiği tek şey nasihattir. 19. Yüzyılın sonlarında Rodos’ta Osmanlı Devleti’nin varlığına kamusal alanda işaret eden yapıların durumu pek de iç açıcı değildir. Yapıların genel durumu hakkında daha önce adaya sürgün edilen Osmanlı aydını Ebuzziya Tevfik Bey’le aynı kanıda olan Vali İbrahim Bey, devletin ihtişamının ve gücünün simgesi olan kamu binalarıyla birlikte güvenliği temin eden jandarma karakollarına gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini bildirir. Bu çalışmada amaçlanan Osmanlı yönetimine bağlı olduğu son çeyrek yüzyılda Rodos’un genel yapısıyla birlikte İbrahim Bey’in İtalyan işgalinin hemen öncesinde Rodos hakkındaki izlenimlerini değerlendirmektir.Keywords : Rodos, Cezâyir-i Bahr-i Sefîd, Teftiş Raporu, Osmanlı