YETİ YİTİMLİ BİREYLERİ SAKATLAYAN KENTSEL MEKÂNLAR
Authors : Makbule Şiriner Önver
Pages : 37-60
View : 6 | Download : 2
Publication Date : 2014-10-15
Article Type : Research
Abstract :2002 yılında yapılan bir araştırmaya göre Türkiye nüfusunun %12,29’unu yeti yitimli bireyler oluşturmaktadır. Ama nüfusun yoğun olduğu kentlerde günlük hayatın içerisinde yeti yitimli bireyler çok nadir olarak bulunurlar. Çünkü kentsel mekân tasarlanırken inşa edilirken "normal” bireylere göre düzenlenmekte, yapılmaktadır. "Normal” bireylere göre inşa edilen kentlerde, yeti yitimli bireyler pek çok zorluğu göze almak zorundadırlar. Kendini dışlayan, yeti yitiminden dolayı sakatlayan bir mekânda ve toplumda varolmaya çabası gösterirler. Sakatlığı açıklamada yeni bir açılım getiren sosyal model ve kentsel mekânın toplumsal olanla ilişkisini kuran Lefebvre’nin yaklaşımı yeti yitimli bireylerin kentsel mekânda sakatlanmasının ipuçlarını vermektedir. Bireyin bedenindeki herhangi bir organının olmaması veya işlevini yerine getirememesi yeti yitimidir. Sakatlık ise kentsel mekân ve toplumsal ilişkilerin bu yeti yitimini dezavantaja dönüştürmesidir. Kentsel mekânın ve toplumun birbirini biçimlendirme, etkileme özelliği bir yerde olumlu bir biçimde kırılmadığı sürece sakatlığı sürekli hale getirmektedir. Bu çalışma kapsamında nitel yöntem kullanılarak sakatlığın oluşumunda kentsel mekânın etkisinin ne olduğu yeti yitimli bireyleri nasıl etkilediği anlaşılmaya çalışılmıştır. Yeti yitimli bireyler diğer bireylerin yardımlarına gerek kalmadan güvenli, rahat, çekinmeden dolaşabilecekleri ulaşabilecekleri mekânlarda bulunmak istemektedirler. Bu tür mekânlar oluştuğu sürece sakatlıklar sadece yeti yitimi halini alacaktır. Kentsel mekânın erişilebilir olması insanlar arasında yeti yitiminden kaynaklanan farkın azalmasını sağlayabilecektir.Keywords : Sakatlık, yeti yitimi, kentsel mekân