Daimî Varoluşsal Kaygı: İsmet Özel Şiiri Örneği
Authors : Rıfat ATAY, Bedirhan GÜVEN
Pages : 1517-1544
Doi:10.30622/tarr.1015714
View : 7 | Download : 4
Publication Date : 2021-12-31
Article Type : Research
Abstract :Varoluşçuluğa göre epistemolojik açıdan bir kimsenin içinde bulunduğu dünyanın var oluşundan şüphe duymasının bir anlamı yoktur. Buna göre varoluşçuluk, her şeyden önce bireyin var oluşunu öne sürer ve öncelikle varoluşun bir varlık problemi olduğunu ifade eder. Bu bağlamda varoluşçu felsefe dinlerin ve klasik felsefenin öne sürdüğü gibi öz denilen şeyin var oluştan önce değil de varoluşun özden önce geldiği tezini savunur. Dolayısıyla bu anlayış gereği, bir kimse önce vardır ve sonrasında kendi bireysel özünü inşa eder. Bundan ötürü dünya ya da varlık, insanla olan ilişkisi içerisinde betimlenmek ve araştırılmak durumundadır. Bu noktada çalışmanın ana konusu olan "varoluşsal kaygı" sorunu ön plana çıkmaktadır. Kişinin kendini düşünerek dünyadaki varlığının doğası ile ilgilenmeye başlaması ve "Ben neyim?" diye sorması ile bu problem ortaya çıkmaktadır. İnsan zikredilen soru ile varoluşsal anlamda bir kaygının içerisine girdiğinde, yaşamında bir özne olarak kendisinin bilincine varır ve sorumluluğu üzerine alarak toplum/herkes ya da sosyal kimliğinden sıyrılma çabasıyla kendi kimliğini oluşturma yoluna girer. Varoluşsal kaygı problemini, hayatını acı veren bir uyanma süreci olarak nitelendiren İsmet Özel örneği üzerinden ele almayı amaçlayan çalışmanın kapsamı Özel’in şiiri ile sınırlandırılmıştır. Din felsefesi alanının "insan-evren ilişkisi” ve "insan hürriyeti” konuları zemininde ele alınan bu çalışma, literatür taramasından elde edilen verilerin dokümanter analiz yöntemine dayanmaktadır. Yapılan araştırmada Özel’in şiiri merkeze alınarak insanın "varoluşsal kaygı”sının aşamaları belirlenmiştir. Buna göre söz konusu evreler şu dört aşama olarak belirlenmiştir: Birincisi, insanın kendi mahiyeti ile ilgilenmeden önceki toplumsallaşmasından kaynaklı olarak "ben”i ile içerisinde bulunduğu dünyaya konumlanamama huzursuzluğu; ikincisi, bu huzursuzluğun sonucunda farkındalığın ortaya çıkmasıyla herkesleşmeme; üçüncüsü, herkesleşmemenin sonucu olarak ortaya çıkan yalnızlıktan sonra yeniden doğuş ile kazanılan kendilik bilinci; dördüncü ve sonuncu olarak da bitimsiz varoluşsal kaygı yolculuğudur.Keywords : Felsefe, İnsan, Varoluşçuluk, Varoluşsal Kaygı, İsmet Özel.