Sinemada Çağdaş Sanat ve Paradigma Olgusu
Authors : Ezgi Tokdil
Pages : 161-188
Doi:10.31122/sinefilozofi.492462
View : 7 | Download : 4
Publication Date : 2019-05-10
Article Type : Other
Abstract :Araştırmanın amacı; paradigma olgusunun bilim felsefesi kapsamında değerlendirilmesi ve sanat alanında paralel gelişim çizgisinin takip edilerek, örnekleme alınan çağdaş sanatı odağına yerleştirmiş filmler üzerinden analizinin yapılmasıdır. Bu kapsamda yönetmenliğini Ruben Östlund'ın üstlendiği 2017 yapımı The Square (Kare) ve Julian Rosefeldt'in 2015 yapımı Manifesto filmleri paradigma değişimleri bakımından içeriksel olarak ayrıntılı analiz edilmektedir. Bu doğrultuda; kültürün özelleştirilmesi, müze ve galerilerin sanata müdahalesi, basının, reklamcılığın sanatın özsel dilini değiştirmesi, manipüle etmesi, manipülasyonun eserin duyulması adına sanatçı tarafından meşru görülmesi, akademik sanatın yerini çağdaş olana bırakması, çağdaş sanatın absürd olana evrilmesi, kapitalizm bir yandan eleştirilirken, diğer yandan onun gerek sanatçı gerek galerici tarafından kendi çıkarına kullanılması gibi konular ele alınan önemli noktalardır. Thomas Kuhn'un bilim felsefesine kazandırdığı paradigma olgusuna ve paradigmatik bilim anlayışına bakıldığında; bilimin sapmalarla ilerlediği ve her paradigma içerisinde bilimin yeni soruları cevaplamada yetersiz olduğu noktaya kadar olağan bilim etkinliklerinin gerçekleştirildiği görülür. Sorular cevapsız kalmaya başladığında bir bunalım dönemine girilir, bu dönem yeni bir paradigmanın ortaya çıkışının ilk belirtileridir. Benzer şekilde sanat eğilimleri ve öncü sanatçılar da bunalım dönemleriyle yeni paradigmaları başlatır ve benzer bir süreç yaşanır. Ortaya çıkan her yeni akım sistem tarafından benimsenen paradigmanın (sanat eğiliminin/sanatçı görüşünün) dışına çıkan söylem ve eylemler yoluyla gerçekleşmiştir. Paradigma değişiminin ilk belirtileri görüldüğünde ve hatta değişim kaçınılmaz olduğunda dahi eski paradigmanın savunucularının buna doğru yön değiştirmesi kolay olmamış, tıpkı Rosefeldt'in yönetmenliğini yaptığı filmde Dadaist Manifesto'nun okunduğu cenaze sahnesinde olduğu gibi "eski" (fikirler, ideolojiler, eğilimler, yaşam biçimleri, sanat eğilimleri vd.) toprağa indirilirken ve yeninin yaşam ve ölüm diyalektiğinde doğuşu sağlanırken kendisine taraf bulması ancak uzun bir zaman almıştır (Bunalım dönemi her sistem tanımında uzun bir süreci kapsar). Ancak değişim tüm karşıtlıklara, itirazlara rağmen kaçınılmaz olarak gerçekleşmektedir. Tıpkı The Square (Kare) filminde müze bahçesine yerleştirilecek ışıklandırılmış bir kareden ibaret olan bir enstalasyonun (çağdaş sanat) görkemli bir atlı heykelin (akademik sanat) yerini alması gibi.Keywords : Çağdaş sanat, Paradigma olgusu, Bilim felsefesi, Manifesto, Kare, Östlund