Hadrianus ve Sardes Artemis Tapınağı: Hadrianus Sardes’e Geldi mi, Eğer Geldiyse…
Authors : Fikret Yegül
Pages : 19-48
View : 7 | Download : 3
Publication Date : 2018-01-01
Article Type : Research
Abstract :Hadrianus’un Küçük Asia’ya MS 123-124 tarihlerinde yaptığı ilk gezi Lydia’yı da kapsamakta ancak, imparatorun Kroisos’un Altın Şehri Sardes’i de ziyaret ettiğine dair elde kesin bir kaynak bulunmamaktadır. Son yıllarda bu konuda yapılan çalışmalar ve bölgeden ve Sardes’ten gelen veriler, "yerinde duramayan” imparatorun ve eşi Sabina’nın önce kuzeyden güneye doğru bir rota izleyerek Phrygia’dan Lydia’ya geldiklerini, Saittae modern Kula yakınındaki Katakekaumene adı verilen volkanik bölgeden geçtiklerini ve burada Hermus Ovası’ndaki Kral Yolu’na çıktıklarını göstermekte – hatta bunu kanıtlamaktadır. Bundan sonra Batı’ya yönelerek Tmolos Bozdağ kütlesinin kuzey yamaçları boyunca ilerlemişler ve Caesarea Troketta’ya modern Turgutlu ve Smyrna’ya ulaşmışlardır. Sardes, Saittae ve Caesarea Troketta arasında "Kral Yolu” üzerinde yer almaktadır. Bu nedenle, Hadrianus’un tarihe ve dinselliğe duyduğu ilgi de ortadayken, efsanevi Sardes’i atlayıp geçmesi hem fiziksel olarak imkansız, hem de tematik olarak ihtimal dışıdır. Sardes’te 2000 yılında bulunan ve henüz yayınlanmamış yazıtlı bir heykel kaidesi üzerinde Sardes halkı ve şehir meclisi Hadrianus’a ithafta bulunmaktadır. Bu yazıtın imparatorun kenti ziyareti ile ilgili olduğundan kuşku yoktur. Yapımına yaklaşık olarak MÖ 280 yılında başlanan Sardes Artemis Tapınağı MS 124 yılında hala tamamlanmış değildir. Mermerden anıtsal cella yapılmış ancak çevre sütunları henüz inşa edilmemiştir. Her ne kadar tapınakta bulunan Antoninler Dönemi imparatorlarına ve imparatoriçelerine ait dev boyutlu heykel parçaları, tapınağın Artemis ile Antoninus Pius imparatorluk kültü arasında paylaşıldığını gösteren tartışılmaz kanıtlar olarak kabul edilmekteyse de, Sardes’in "neokoros” unvanı ile onurlandırılmasının Hadrianus tarafından ve kenti ziyareti münasebetiyle gerçekleştiğini önermek akla yatkındır. Hadrianus’un Küçük Asia kentlerine verdiği destek, onun cömertliğine ve imparatorluk kültü imtiyazları vermesine yansımıştır. Daha önceki sıkı neokoros politikasını delen imparator, "bir eyaletin –bir tapınağına– bir imparator tarafından” bu unvanın verilebilmesi kuralını kaldırmıştır. O’nun döneminde Cyzicus, Tarsus, Smyrna, Ephesus, Nicaea, Nicopolis ve olasılıkla da Sagalassus’ta imparator kültü tapınakları oluşturulmaya başlanmıştır. Hadrianus’un Sardes ve onun efsanevi tapınağı için Antoninus Pius’tan çok daha fazla cömert ve hayırsever olması beklenir. Yukarıdaki hipotez tapınağın sağladığı arkeolojik ve mimari verilerle de desteklenmektedir. Bunlar içinde önde gelenlerden ilki, Roma mimari plastiğinin gösterdiği Hadrianus Dönemi özellikleridir. Tapınakta belki de diğerleriyle rekabet içinde olan bir sütuna ait kaide üzerindeki "ilk ayağa kalkan” olduğunu söyleyen yazıtın kendinden emin, duyarlı, arkaistik dilindeki Hadrianus Dönemi’ne özgü epigrafik tarz da bir diğer önemli kanıttır. Konuşan sütunun torus’u üzerindeki dekoratif işlemeler bir zafer çelengini oluşturmakta ve bunun en erken uygulamasına Roma’daki Traianus Sütunu’nda rastlanmaktadır. Bu eser, tematik ve kronolojik olarak Hadrianus’a ve onun dünyasına model teşkil etmiş olmalıdır. Biz Hadrianus’un Sardes’i ziyaret edip etmediğini, kente imparatorluk kültü ayrıcalıklarını verip vermediğini, yaşlı tanrıça ile yeni imparatorluk efendilerinin paylaştıkları Artemis Tapınağı’nı alışılmışın dışında, yaratıcı bir pseudodiptereos olarak biçimlendirip biçimlendirmediğini hiç bilemeyebiliriz. Ancak, entelektüel deneme yaparak, bir akıl oyunu oynamaktan ve kendi yorum ve tercihlerimizi ortaya koymaktan da geri durmayız.Keywords : Hadrianus, Sardes, Artemis Tapınağı, İmparator Kültü, İmparator Gezileri, Pseudodipteros