ORTA ÇAĞ’DA ‘KÖLELİK’ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Authors : Mehmet Nadir Özdemir
Pages : 209-223
Doi:10.26791/sarkiat.684739
View : 8 | Download : 5
Publication Date : 2020-04-30
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışmada köleliğin Orta Çağ dünyasındaki algılanışı, yeri ve önemi üzerinde duruldu. İnsana bakışı da esas alan bir perspektiften ele alınan köleliğin ekonomik, kültürel ve dinî yansımaları dikkate alınarak incelendi. Geçmişte yaşananlar üzerinden kültürleri ve dönemin insanını itibarsızlaştırmanın yanlış olduğu, hem Avrupa’nın hem de Arap yarımadası bağlamında müslüman doğunun bilhassa tarihini incelemesinin gereği ortaya çıkmaktadır. Orta Çağ Avrupası’nda üretimin insan gücüne dayanması ile burjuvazi üretmesi, sınıflı toplum oluşturması, üretim araçlarının değişmesi ile de yavaş yavaş kölelerin işgücünden vazgeçilmesi dikkat çekicidir. Öte yandan Avrupa’da köleliği doğuran ve destekleyen etken kölelerin işgücünden yararlanmak iken, Arap yarımadasında ise özel hizmet, ticaret ve diğer işlerdir. İslâm sonrası dönemde köleliğin esas kaynağının savaş esirleri olduğu gerçeğini de dikkatlerden uzak tutmamak gerekir. Fetihlerin yoğun olduğu yıllarda alınan esirlerin ihtiyaçlarının karşılanması ve sosyal hayata katılımlarının sağlanması kolay olmamıştır. Bu yıllarda yaşanan olumsuzluklar tarihe insan hakları açısından olumlu olduğu kadar olumsuz kanaatlerin de kaydedilmesine de neden olmuştur. Buna rağmen Kur’an’da ve hadislerde köle edinmek ile ilgili bir emir yoktur. Aksine köle azat etmenin faziletlerinden söz eden âyet ve hadisler vardır. Bununla toplumda mevcut kölelerin tasfiyesi amaçlanmıştır. Kölelik, azat yoluyla sona ererse de İslâm, köleliği azaltmak ve eritmek maksadıyla bir takım hürriyete kavuşturma yolları da kabul etmiştir.Keywords : Ortaçağ, Kölelik, İslâm, Hıristiyanlık, Arap yarımadası