- Şarkiyat
- Vol: 9 Issue: 2
- DEVLET VEYA PARTİ TEMSİLCİLERİNİN YABANCI ÜLKEDE BULUNAN KENDİ VATANDAŞLARINA YÖNELİK SİYASİ FAALİYE...
DEVLET VEYA PARTİ TEMSİLCİLERİNİN YABANCI ÜLKEDE BULUNAN KENDİ VATANDAŞLARINA YÖNELİK SİYASİ FAALİYETLERİNİN ULUSLARARASI HUKUK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Authors : Süleyman Dost
Pages : 612-623
Doi:10.26791/sarkiat.334907
View : 8 | Download : 2
Publication Date : 2017-11-30
Article Type : Research
Abstract :Geleneksel anlayışta bir ülkedeki siyasi faaliyetler, o ülkenin vatandaşlarının yararlanabileceği bir hak ve özgürlüktür. O ülkenin vatandaşları, yasal çerçeve içinde bu faaliyeti gerçekleştirebilir. O ülkede yasal olarak bulunan yabancılar, belirli bazı istisnalar haricinde kural olarak siyasi faaliyet yapamazlar. Bu nedenle yabancıların, bulundukları ülkede siyasi hak ve özgürlükleri oldukça sınırlıdır. Yabancıların siyasi hak ve özgürlükleri kavramından, genellikle, yabancı kişilerin bulundukları ülkede siyasi faaliyette bulunması, siyasi partilere üye olması, seçme veya seçilme durumları anlaşılmaktaydı. Yani buradaki yabancı kelimesi, bulunduğu ülkede çalışma veya oturma izni ile yasal olarak bulunan kişileri ifade etmekte idi. Ancak yabancı ülkelerde bulunan bu kişilerin, vatandaşı olduğu ülkede (yani kendi ülkesinde) yapılan seçimlerde oy kullanma imkân ve araçları sağlandıkça bu kavramın içeriği değişmeye başlamıştır. Çünkü devlet veya parti temsilcileri, yabancı ülkede, o ülkede bulunan kendi vatandaşlarına yönelik propaganda için toplantı veya organizasyonlar düzenleyebilmektedir. Böylece yabancıların siyasi hak ve özgürlükleri kavramının içeriği, siyasi faaliyet yapılacak ülkede oturmayan yabancıları da içine alacak şekilde genişlemiş bulunmaktadır. Bu bağlamda bazı devletler kendi ülkelerindeki bu tür siyasi faaliyetleri çeşitli gerekçelerle kısıtlama yoluna gitmektedir. 16 Nisan’da yapılacak/yapılan Anayasa değişikliği referandumu için Türk bakan veya parti liderlerinin Almanya veya Hollanda’daki toplantılarının engellenmesi girişimleri bunun tipik örneğini oluşturmaktadır. Bu konu, uluslararası hukuk bakımından iki yönden ele alınabilir: İlki devlet veya parti temsilcilerinin sadece kendi vatandaşlarına yönelik olarak (kısa süre için) yabancı bir ülkede siyasi faaliyet yapması mümkün mü? Bu soru diplomatik dokunulmazlık ve ayrıcalık sahibi olan ve olmayanların siyasi faaliyetleri açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. İkincisi de bu siyasi faaliyetin engellenmesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)’nin yabancıların siyasal etkinliklerinin kısıtlanması başlıklı 16.maddesine aykırılık teşkil eder mi? Çünkü söz konusu madde "10, 11 ve 14. maddelerin hiçbir hükmü, Yüksek Sözleşmeci Taraflara yabancıların siyasal etkinliklerine kısıtlama getirmelerini yasakladığı anlamında değerlendirilemez” demektedir. AİHS’nin 10.maddesi ifade özgürlüğünü, 11.madde toplantı ve dernek kurma özgürlüğünü ve 14.madde ise ayırımcılık yasağını düzenlemektedir. Bu maddelere bakıldığında, devlet veya parti temsilcilerinin AİHS’nin tarafı bir ülkede, kendi vatandaşlarına yönelik siyasi faaliyetlerinin ancak söz konusu maddelerde bulunan sınırlandırma nedenleri gerekçesiyle sınırlanabileceğini, aksi takdirde sınırlanamayacağı görülmektedir. İşbu bildiride devlet veya parti temsilcilerinin yabancı bir ülkede kendi vatandaşlarına yönelik siyasi faaliyetleri, diplomatik dokunulmazlık ve ayrıcalık kapsamında ve AİHS’nin yabancıların siyasal etkinliklerinin kısıtlanması başlıklı 16.maddesi bağlamında değerlendirilecektir.Keywords : AİHS, siyasi, hak, özgürlük, yabancı