HÂLİDİYYE TASAVVUF GELENEĞİNDE MÜRİD - MÜRŞİD İLİŞKİLERİ
Authors : Mahmud Erkaya
Pages : 839-861
Doi:10.26791/sarkiat.320503
View : 7 | Download : 5
Publication Date : 2017-11-30
Article Type : Research
Abstract :Tasavvufî eğitim, mürid ile mürşid arasındaki ilişkiye dayanır. Tıpkı Hz. Peygamber ile ashabı arasında olduğu gibi mürşid genel anlamda İslam’ın özelde ise tasavvufun prensiplerini müridlerine örnek olmak suretiyle aktarır. Bu eğitim metodu tasavvufta sohbet olarak adlandırılır. Mürşid, müridlerine bir taraftan sözlü olarak diğer taraftan da hâlen bizzat uygulamalı olarak temel ilke ve esasların hayata nasıl aktarılabileceğini göstermektedir. Bunun karşısında mürid ise birtakım kurallara ve edeplere riayet etmekle yükümlüdür. Bunun için tasavvuf kaynaklarında mürşidde bulunması gereken özellikler ve bunun yanında müridin şeyhine karşı riayet etmesi gereken edepler ayrıntılı şekilde ele alınmış, böylece sağlam bir hoca – talebe ilişkisinin temelleri atılmıştır. Çalışmada, tasavvufî eğitim süresince mürid ile mürşidi arasındaki ilişkiler Nakşibendiyye’nin Hâlidiyye kolu özelinde ele alınacaktır. Bu bağlamda Mevlânâ Hâlid el-Bağdâdî’nin günümüze kadar yaygın bir şekilde okunmuş ve tarikat âdâbı konusunda başucu kitabı haline gelmiş Risâle-i Hâlidiyye ’si başta olmak üzere temel Hâlidiyye kaynakları çerçevesinde; mürşidde bulunması gereken özellikler, müridin mürşidine karşı uyması gereken edepler, mürşid ile müridi arasındaki mânevî bağın (rabıtanın) esasları, mürşid ile görüşme, konuşma, onun hizmetinde bulunma ve ziyaret etme âdâbı gibi hususlar değerlendirilecektir. Böylece Hâlidiyye ekolü örnekliğinde tasavvufî eğitim geleneğinin en önemli konularından biri olan mürşid ve mürid ilişkileri somut bir şekilde ortaya konulmuş olacaktır.Keywords : Tasavvufî Eğitim, Mürşid, Mürid, Âdâb, Hâlidiyye