İNSAN HAKLARI NOSYONU’NU NASIL ANLAMALIYIZ?
Authors : Celal TÜRER
Pages : 157-171
Doi:10.32002/ombudsmanakademik.440224
View : 10 | Download : 3
Publication Date : 2017-12-31
Article Type : Other
Abstract :Geçen yirminci yüzyılın sonları ile yirmi birinci yüzyılın başlarında yaşadığımız şiddet, vahşet ve bölgesel savaşlar insan hakları nosyonu nun istikameti konusunda derin şüpheler uyandırmış ve akabinde meşruiyet tartışmalarını gündeme getirmiştir. Bir taraftan U. Baxi ve C. Douzinas gibi düşünürlerin evrensel bir kurtuluş ütopyası olarak görülen insan hakları nosyonuna dair güçlü ve makul eleştirileri, diğer taraftan bazı ülkelerde yaşanan olayların pratik sonuçları meseleyi yeniden düşünmeyi gerekli kılmıştır. Sözgelimi Doğu Türkistan, Filistin, Somali ve Myanmar’da yaşanan trajediler, gittikçe büyüyen Mülteci sorunu, Ayrımcılık, Nefret ve İslamofobi ile Küre’de yaygınlık kazanan terör, bırakın insan haklarının teorik olarak tartışılmasını pratik sonuçları açısından bile meseleden fersah fersah uzakta olduğumuzu beyan eder. Bu yaklaşıma ustalıklı manevralarla itirazlar edilebilir; kötülüklerin kaçamayacağımız bir olgu olarak karşımıza dikildiği ya da onların iyiliklere nispetle değerlendirilmesi gerektiği söylemi ileri sürülebilir. Oysa meselenin insanlığın vicdanında ya da sağduyusunda yansımaları, insan haklarının varoluşun gerçeklerine uyacak bir şekilde düzenlenmesi gerektiğine dair feryatları seslendirir. Bu makale, insan hakları nosyonunu nasıl anlamamız gerektiğini çağın önemli bir filozofu Joseph Margolis’in görüşleri üzerinden kavramayı amaçlar.Keywords : İnsan Hakları, Joseph Margolis, ikinci–en iyi, ahlaki fail, hakkaniyet