- OLBA
- Issue: 25
- KIBRIS’TA KALEBURNU-KRAL TEPESİ/ GALINOPORNI-VASILI’DE DİKKATE DEĞER BİR GEÇ TUNÇ ÇAĞI YAPISI...
KIBRIS’TA KALEBURNU-KRAL TEPESİ/ GALINOPORNI-VASILI’DE DİKKATE DEĞER BİR GEÇ TUNÇ ÇAĞI YAPISI
Authors : Bülent Kizilduman
Pages : 101-160
View : 7 | Download : 2
Publication Date : 2017-05-01
Article Type : Research
Abstract :Kıbrıs, Doğu Akdeniz’de gerek liman gerekse maden yataklarıyla ayrı bir öneme sahip olurken, Karpaz yarımadası deniz aşırı çevre kültürlere yakın olan avantajlı konumuyla her zaman dikkat çekmiştir. Kaleburnu-Kral Tepesi ise Karpaz yarımadasında Kaleburnu/Galinoporni Köyünde, Türkçe Kral Tepesi, Yunanca da ise Kral Tepe anlamına gelen Vasili olarak adlandırılan mevkiide yer almaktadır. Kral Tepesi denizden yaklaşık olarak 1,5 km uzaklıkta yüksek bir tepe üzerindedir. Yerleşim yeri 2004 yılında tesadüfen Doğu Akdeniz Üniversitesi öğretim görevlileri tarafından bir doğa yürüyüşü sırasında keşfedilmiştir. Bu keşfin ardından yapılan ilk zorunlu müdahale ve arkasından başlatılan bilimsel arkeoloji projesi ile araştırılmaya başlanmıştır. Yapılan ilk müdahale sırasında açığa çıkartılan tunç eser topluluğu, daha sonradan Kral Tepesi’nde 2014 yılında açığa çıkartılacak ikinci tunç eser topluluğuna kadar, Kıbrıs’ta bulunmuş Geç Tunç Çağına tarihlendirilen en iyi korunmuş ve en büyük tunç eser topluluğu olmuştur. Açığa çıkartılmış olan 26 parçalık tunç eserlerin bir bölümü olasılıkla Kıbrıs, diğer bir bölümü de Kıbrıs dışından elde edilen bakırın işlenmesi sonucunda üretilmiştir. Eserler arasında yer alan burgu saplı tunç sürahi gibi kimileri yerel ürünler olsa da, tunç çanaklar gibi kimi eserler de tüm Levant dünyasından bilinmekte ve çok yaygın olarak dağılımı görülmektedir. 2014 yılında yapılan kazı çalışmlarında ise Teras bölümü üzerinde Doğu Akdeniz’de bulunmuş en büyük tunç eser topluluğu gün yüzüne çıkartılmıştır. Bir mekan içerisinde yer alan kuyu içersine gizlenmiş bu eserler arasında 111 adet tunç, depolama kabı, kumaş ve ahşap parçaları bulunmuştur. Kral Tepesi ve çevresinde farklı dönemlere ait nekropol ve yerleşim yerleri vardır. Bunlar arasında bulunan ve "Galianaporni Village” olarak adlandırılan nekropol alanı yerleşimin büyük olasılıkla mezarlık alanıdır. Bu mezarlık alanında geçmiş yıllarda yapılan kurtarma kazısı sırasında açığa çıkartılan "Miken” seramiklerinin tipolojilerine bakıldığı zaman Kaleburnu-Kral Tepesi ile çağdaş oldukları anlaşılmaktadır. Kral Tepesinde yürütülen bilimsel kazı çalışmaları, yüzey araştırması ve jeofizik çalışmaları sonucunda yaklaşık sınırları belirlenmiş olan yerleşimin Teras, Kuzey ve Güney Plato bölümlerinde kazı çalışmaları yürütülmüştür. Yapılan kazıların bilgi birikimiyle Teras ve Kuzey Plato bölümünde sadece Geç Tunç Çağı, Güney Plato bölümünde ise Geç Tunç Çağı ve öncesine yaşlandırılabilecek iki farklı kültür katına ait iskan izleri açığa çıkartılmıştır. Teras ve Kuzey Plato’da kaya oyuğu mimari ve zengin bir ticaret ağının izlerini taşıyan Base Ring, Red Lustours, White Shaved gibi yerli üretim seramikler ve de Miken kaplarına, ayrıca tunç eser topluluklarına rastlanılırken Güney Plato’da ise gerek kaya oyuğu gerekse taş duvar üzerine kerpiç duvarların yükseldiği kendine özgü yerel bir mimari yapı planı ortaya çıkartılmıştır. Kendisinden önce inşa edilip kullanılmış olan daha erken dönem yuvarlak planlı yapı tarzındaki mimari unsurların üzerine ve onlardan yararlanılarak inşa edilmiş olan bu yapı kendi bünyesinde hem ritüel hem de idari unsurları barındırmaktadır. Yapı içinde açığa çıkartılmış olan tablet parçası, seramik kaplar üzerindeki yazı örnekleri, damga mühür, ticarette kullanılan ağırlıklar ve lüks kullanım malzemelerine ek olarak depolama kapasitesiyle oldukça dikkat çekicidir. Tüm bunlar göz önünde tutulduğu zaman, yapı bölgede yaşayan toplumun günlük hayatında ayrı bir rol üstlenmiş olmalıdır. Bina ağırlıklı olarak dini, kısmen ise idari özellikleri barındırmakta ve iki farklı işlev ile de uyum sağlamaktadır. Bu çerçevede BINA 1 olarak adlandırılan bu mimari kompleks, bölgedeki toplumsal siyasal örgütlenme sistemi içerisinde, erk sahibi otoritenin ritüel ve idari unsurlarını barındıran bir yapı niteliğine sahiptir. Kaleburnu-Kral Tepesi yerleşim yeri, bölgedeki fay hatlarına yakınlığı ile dikkat çekerken Kuzey Plato’da yer alan Ro. 16’da yapılan incelemede ana kayanın içine inşa edilmiş olan mekanın yarısının, geçmişte koparak aşağıya doğru kaydığı görülmüştür. Mekanın bu ölçüde neredeyse ortadan ikiye ayrılmış bir şekilde oluşu, buluntuların mekan içerisinde savruluş biçimi olasılıkla yerleşim yerinin geçirmiş olduğu bir depremin göstergesi olmalıdır. Bu izlerin Kral Tepesinin bir depremle son bulduğuna işaret ediyor olabileceğinin dışında, Güney Plato’da yapının deprem olasılığının dışında açığa çıkartılmış olan sapan taneleri, ucu sivri saplamalı silah ve yangın izlerinden de anlaşılacağı üzere bir saldırı neticesinde meydana gelen yangın sonucunda da son bulmuş olabilir. Kral Tepesi, Kıbrıs Geç Tunç Çağı yerleşim yerleri arasında var olduğu genel olarak kabul edilen sistem içerisinde gerek topografya kullanımı gerekse mimmari doku ve yerleşim yeri işlevi bakımından farklılık göstermektedir. Ancak yerleşim yerinin tam kararkterinin anlaşılabilmesi için yerleşim alanının üzerine yayılmış olduğu teras bölümlerinin de kazılarak açığa çıkartılması ve sorgulanması gerekmektedir.Keywords : Kıbrıs, Geç Tunç Çağı, Kral Tepesi/Vasili, Ritüel, Yönetsel, Ticaret