TÜRKİYE’NİN AVRUPA ENTEGRASYONU’NA KAPİTALİST BİR BAKIŞ
Authors : Arda Ercan
Pages : 384-398
Doi:10.32579/mecmua.883942
View : 8 | Download : 5
Publication Date : 2021-03-30
Article Type : Research
Abstract :Kurtuluş savaşı sonrasında kurulan cumhuriyetin en önemli önceliği yeni bir toplum modeli ortaya koymak olmuştur. 1920’li yıllardan itibaren genç devletin ortaya koyduğu tüm çabalar, bu yeni toplum modelini hayata geçirmek için yapısal reformlar üretmeye yönelik olmuştur. Bu sırada dünyada İkinci Dünya Savaşı yaşanmış ve Avrupa kıtası bir kez daha yıkıma uğramıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında ekonomik ve ideolojik olarak dünyayı ikiye bölen soğuk savaş dönemi ve onun doğal bir sonucu olan kutuplaşma ortaya çıkmıştır. Kuruluş aşamasından itibaren dış politikada statüko ve batı eğilimini prensip edinen Türkiye Cumhuriyeti, Batı Bloğuna ve onun ideolojisi olan liberal ekonomiye uyum sağlamaya çalışmıştır. Bu uyum çabalarının en belirgin sonucu olarak devlet eliyle ortaya çıkan burjuva sınıfıdır. Avrupa kıtasının yeniden inşa edilmesi sürecinde, Amerikan yardımlarının bir ön koşulu olarak devlet eliyle kurgulanan burjuva sınıfı, ortaya çıkış koşullarına uygun olarak kapitalist bir tavırla, Türk dış politikasında söz sahibi olmaya çalışmaktadır. Bu makalede tarihsel süreçlerde yaşanan ekonomik dönüşümler göz önünde bulundurularak, Türkiye’nin bitmeyen Avrupa Birliği sürecine kapitalist bir bakış açısı sunulmaya çalışılmış ve üyeliğin gereklilikleri ekonomik seçkin sınıfın değerleri üzerinden incelenmiştir.Keywords : Avrupa Birliği, Liberalizm, Dış Politika, Karar Alma, Ekonomik Seçkinler