Lirik Olan Politiktir: 1980 Sonrası Türk Şiirinde Dişil Dilin Oluşumu
Authors : Tuğba Sivri
Pages : 32-62
Doi:10.18691/kulturveiletisim.629035
View : 8 | Download : 5
Publication Date : 2019-09-20
Article Type : Research
Abstract :Hem dünyada hem Türkiye’de siyasal ve kültürel olarak bir kırılma noktasını imleyen 1980’lerde Türk şiiri, askeri darbe sonrası oluşan baskı ortamında "içe dönmüş” ve "kişisel” olana yönelmiştir. Bu durum kimi eleştirmenlerce şiirin apolitizasyonu olarak yorumlansa da 1980’ler, daha önceki siyaset biçimlerine benzemeyen, daha farklı politik akım ve oluşumlara sahne olmuştur. Türkiye’de yükselen radikal feminizm de bu farkı politik akımlardan biridir. Batı’da 1960’larda ortaya çıkan radikal feminizmin "kişisel olan politiktir” sloganı ve Fransız feministlerin, kadınların eril dili kırarak kendi dil ve kültürlerini oluşturmalarının kadın özgürlüğü için şart olduğu argümanı, 1980 sonrası Türk edebiyatında ve kültürel üretim alanında karşılık bulmuştur. Bu çalışmada 1980 sonrası Türk şiirinin üç önemli kadın ismi Nilgün Marmara, Birhan Keskin ve Didem Madak’ın şiirlerini, lirik şiirin barındırdığı politik potansiyel ve dişil dilin inşası bağlamında analiz ettim. Bu üç şairin ortak yönlerine odaklanarak bir "dişil dil iskeleti” çıkarmaya çalıştım. Sonuç olarak bu üç şairin, "ev”i (yani özel alanı) sorunsallaştırarak; Tanrı/baba/erkeğe isyan ederek; betonlaşma ve doğa tahribatıyla yükselen kapitalist kültüre karşı doğaya dönüşü savunarak ve en önemlisi kadın bedenini, kadınların kendi ağızlarından, kendi "dil”leriyle yazarak dişil bir dil kurduklarını gözlemledim. Ev içi deneyimlerin (evden kaçış, evi kurmak, evi düzeltmek de dâhil) ve kadın bedeninin (menopoz, adet görme, cinsellik vs.) şiire taşınması, ataerkil ideolojinin yok saydığı ve üstünü örttüğü gerçeği gösterdiği ölçüde politiktir. Keskin, Madak ve Marmara, lirik şiiri hem politik hem de dişil bir yerden kurmuşlardır.Keywords : Dişil dil, lirik şiir, Didem Madak, Birhan Keskin, Nilgün Marmara