- Kafkasya Çalışmaları
- Vol: 6 Issue: 12
- Women, Patriarchy, and Tradition in Adil-Girei Keshev’s Scarecrow (1860) and Zarina Kanukova’s The B...
Women, Patriarchy, and Tradition in Adil-Girei Keshev’s Scarecrow (1860) and Zarina Kanukova’s The Bridge (2006) [Adil-Girey Keşev'in ‘Korkuluk’ Öyküsünde (1860) ve Zarina Kanukova'nın ‘Köprü’ (2006) Oyununda Kadın, Ataerkillik ve Gelenek]
Authors : Lidia Zhigunova
Pages : 233-258
Doi:10.21488/jocas.934030
View : 10 | Download : 4
Publication Date : 2021-05-31
Article Type : Research
Abstract :Bu makale, Çerkes yazarlar tarafından yazılmış iki edebi eseri yakından incelemektedir. Biri, 1860'da Adil-Girey Keşev (1837-1872) tarafından Rusça olarak yayınlanan bir 19. yüzyıl kısa öyküsü ‘Korkuluk’ [Çuçelo] ve ikincisi, Keşev'in hikayesinin bir uyarlaması olan ve 2006'da Çerkesçe olarak yayınlanan Zarina Kanukova'nın ‘Lhemıj’ (Köprü) oyunudur. Makale, bu yazarların Çerkeslerin kolonyal temsillerine meydan okuma girişimlerinde, yeni bir öznelliğe, kendi gözlerinden ve öz temsillerinden gördükleri haliyle benliğin yeni bir yorumunu nasıl ortaya koyduklarını göstermeyi amaçlamaktadır. Makale şu soruları yanıtlamaya çalışıyor: Her iki yerli yazar da Çerkes erkek ve kadınlarının toplumsal cinsiyete dayalı ve ırksallaştırılmış tarihleriyle sırasıyla kolonyal ve Sovyet sonrası bağlamdaki ilişkilerini nasıl çerçeveliyor ve ifade ediyor? Sömürge deneyimini ve temsilini nasıl ele alıyorlar? Kendini temsil etme biçimleri nelerdir ve kolonyal dil ve imgeler Çerkes yazarlar tarafından nasıl (yeniden) sahipleniliyor ya da sahiplenilmiyor? Yerli yazarlar kolonyal ideolojilere ve temsillere ne ölçüde direnir, onları gözden geçirir veya ihlal eder ve bu tür söylemsel yapıları hangi yollarla güçlendirirler? Sömürgeci temsilleri revize ettikleri veya onlara karşı çıktıkları ölçüde, hangi yeni modelleri sunuyorlar ve mevcut Çerkes siyasi ve kültürel projelerine bağlı bu yeni modeller kendi sorun ve çelişkilerini nasıl ortaya çıkarıyor?Keywords : Çerkes edebiyatı, yerli yazarlar, kolonyal temsil, dekolonizasyon, kadın ve delilik