John Rawls'un Adalet Düşüncesinin Oluşum Şartları Üzerine
Authors : Müfit Mert Bağder
Pages : 105-121
Doi:10.26650/arcp.804369
View : 9 | Download : 4
Publication Date : 2020-12-31
Article Type : Research
Abstract :John Rawls'a göre adalet kavramı toplumla doğrudan ilgilidir. Toplum adalet kavramı olmadan doğru kurulabilecek bir yapı değildir. Bu yapının işleyişi için adalet bir zorunluluk taşımaktadır. Rawls için toplum durumunun adil olmasını sağlamak ana hedef olarak görülür. Rawls’un adalet düşüncesinin temellerinde Kant etkisini görmek mümkündür. Kant ilkesel olarak Rawls’a bir yol gösterici olarak görülür. Rawls'un adalet düşüncesi kapsayıcı bir akıl yürütme üzerinedir. Rawls adalet düşüncesinin oluşumu sırasında başlangıç durumu, bilgisizlik peçesi, adalet ilkeleri, örtüşen görüşbirliği gibi kavramlardan yararlanır. Bu kavramlarla beraber Rawls'un adalete bakış açısı teorik bir temele dayanır. Bu temel çerçevesinde oluşan adalet düşüncesi, bütün bireyler için geçerli bir düzen oluşturur. Düzen Rawls’un ortaya koyduğu belirleyiciler ve toplum içerisindeki bireyler tarafından oluşturur. Rawls bu anlamda adalete, toplum sözleşmesine benzer bir bakış açısıyla yaklaşmıştır. Rawls'un adalet düşüncesi adalet ilkeleriyle somut hale gelir. Adalet ilkeleri, bireyler için geçerli ve herkese eşit fırsatlar tanıyan bir kapsayıcılığa sahiptir. Rawls en baştan adaletin şartlarını belirleyerek ilerisi için oluşması muhtemel sorunların da önüne geçmek istemektedir. Rawls toplumun kuruluşundan sonra siyasal adaleti sağlamak istemektedir. Adalet düşüncesinin oluşumu bağlamında örtüşen görüşbirliği ve hakkaniyet olarak adalet burada ortaya çıkar. Bu metinde Rawls'un adalet teorisinin ana dayanakları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede adalet düşüncesinin oluşum şartları incelenmektedir. Son bölümde de adalet ilkelerinin problemleri ve Habermas’ın eleştirileri tartışılmaktadır.Keywords : John Rawls, başlangıç durumu, bilgisizlik peçesi, adalet ilkeleri, adalet düşüncesi, hakkaniyet olarak adalet, İmmanuel Kant