- Felsefe Arkivi
- Issue: 51
- Kant'ın Grenze ve Schranke Ayrımı Yoluyla Felsefenin Yapısı Hakkında Bir Soruşturma
Kant'ın Grenze ve Schranke Ayrımı Yoluyla Felsefenin Yapısı Hakkında Bir Soruşturma
Authors : Özgüç Güven
Pages : 379-392
View : 4 | Download : 3
Publication Date : 2019-12-31
Article Type : Other
Abstract :Bu çalışmada Kant’ın Grenze ve Schranke anlayışı incelenerek bu kavramlar arasındaki ayrımın felsefi etkinliğin yapısını betimlemeye elverişli bir yaklaşım olduğu öne sürülmüştür. Bu bakımdan felsefenin felsefesi (üst-felsefe) tartışmaları açısından söz konusu ayrımın verimli yanıtlar verdiği düşünülmektedir. Böylelikle "felsefe nedir?” sorusuna felsefe tarihi içinde verilmiş pek çok yanıtın, örneğin "felsefe soru sormaktır”, "felsefe yolda olmaktır”, "felsefe ne türden şeylerin var olduğunu ortaya koymaktır”, "felsefe düşünceleri açık kılma etkinliğidir”, "felsefe dünya sorunları karşısında bir arayıştır” vb. Grenze ve Schranke ayrımı yoluyla tutulabileceği savlanmaktadır. Aynı biçimde üst-felsefe kapsamındaki "felsefe neden yapılır?”, "felsefede sorular nasıl ortaya çıkar?”, "felsefe nasıl yapılmalıdır?” gibi pek çok soru da sınırları ve kısıtlamaları anarak açıklığa kavuşturulabilir. Anlaşılacağı üzere anılan tüm sorular felsefi etkinliğin kapsamını belirlemeye ilişkindir. Kapsam ise ikili yapıdadır. Birinci kapsam bütün tartışmaların içine konulduğu kısıtlama alanıdır. İkinci kapsam ise sınırlar alanıdır. Burası filozofun kavramsal donanımını sağlayan ufuk alanıdır. Filozofun elindeki donanımla, belirlediği, düzenlediği ve ne türden şeylerle ilgilendiğini serimlediği alandır. Öyleyse filozofların birbirlerinden ayrımları kısıtlamaları değiştirmeleri ve yeni sınırlar çizmeleri üzerinden konulabilir. Bu bağlamda Kant’ın Grenze ile Schranke ayrımını bilinebilir ile düşünebilir alanı imlemesi açısından dikkat çekicidir. Kant, bilinebilir alanı bir adaya, düşünülebilir alanı ise adayı içine alan bir denize benzetir. Ada sınırlarıyla bilinebilir, deniz ise kısıtlamalarla düşünülebilir. Bu ayrım aynı zamanda felsefi kurgulamaların ve metafiziğin alanını gösterir. Bilebilmenin karşısında düşünebilmenin enginliğini anlatır. Ne var ki, Kant’ın kısıtlamalarıyla yalnızca düşünebildiğini öne sürdüğü alan, ardından gelenlerce bilinebilir bir alan olarak düzenlendi. Bunun gerisindeki neden ise Kant’ın kısıtlamaları yerine yeni kısıtlamalar konmasıdır. Öyleyse kısıtlama ile sınırlama felsefi etkinliğin yapısını anlamak açısından üzerinde durulması gereken kavramlardır.Keywords : Üst-felsefe, Kant, sınır, kısıtlama, Grenze, Schranke