- Felsefe Arkivi
- Issue: 50
- Kant’ın Eleştirel Felsefesinde Özgürlükten Doğaya Geçişin İmkânı Olarak Sanat
Kant’ın Eleştirel Felsefesinde Özgürlükten Doğaya Geçişin İmkânı Olarak Sanat
Authors : Gamze KESKİN
Pages : 31-41
Doi:10.26650/arcp2019-589777
View : 6 | Download : 3
Publication Date : 2019-07-26
Article Type : Research
Abstract :Yargı Gücünün Eleştirisi, Kant’ın eleştirel felsefesinin üçüncü temel eseridir. Kant bu eseri, eleştirel felsefesinin tamamlayıcısı olarak kaleme aldığını bildirir. Bu tamamlanma ifadesi, felsefenin teorik ile pratik alanları arasında olması gereken geçişin imkânını teşkil eder. O’na göre teorik alandan yani doğa alanından, pratik alana yani özgürlük alanına geçiş mümkün değildir. Öte yandan özgürlük alanındaki ilkelerin doğada edimsel kılınması gereklidir. Kant, özgürlük alanından doğaya geçişin köprüsü olarak sanatı belirlediği bir sistem ortaya koymuştur. Bu sisteme göre deha, doğa aracılığıyla sanata kural veren yetenektir ve Kant, Yargı Gücünün Eleştirisi’nde ‘güzel’e ilişkin tanımlarından birisinde, güzeli deha aracılığıyla estetik idelerin aktarımı olarak belirler. Bu aktarım ise anlama yetisi ve hayal gücünün özgür oyununun sonucunda doğan beğeni yargıları aracılığıyla gerçekleşir. Bu çalışmada anlama yetisi tarafından sınırlandırılmamış hayal gücünün genişleyip, aklın idelerine ulaşma arzusu sonucunda deha tarafından görüde sanat aracılığıyla [kavramsız] estetik ideler olarak nasıl sergilendiğini açık kılmayı amaçlamaktayım. Bu sergilenişi bütünlüğüyle açıkça ortaya koyabilmek adına felsefenin pratik alanından teorik alanına -Kant’a göre elzem olan- geçişin anlamını açık kılmaya çalışacağım. Bu doğrultuda, beğeni yargılarının doğası, doğa-sanat ilişkisi, güzel sanatların sınıflandırılması, estetik idelerin ortaya çıkışında dehanın rolü üzerinde duracağımKeywords : Kant, sanat, güzel sanatlar, deha, güzel, özgür oyun, estetik ideler