TASAVVUFÎ BİR KURUM OLAN AHÎLİK’TE MÛSİKÎ
Authors : Hüseyin Akpinar
Pages : 125-131
View : 6 | Download : 4
Publication Date : 2009-12-01
Article Type : Other
Abstract :Ahîlik, XIII. yüzyıldan itibaren Anadolu’da var olan tasavvufî bir kurum sayılabilir. Ahîliğin Fütüvvet ile yakın bir ilgisi olduğu ve onun içinden geliştiği benimsenmektedir. Ahîlik, usûl ve erkân açısından Sühreverdiyye ve Kübreviyye’den iktibaslarda bulunmuştur. Evhâdiyye başta olmak üzere diğer tarikatlarla da sıcak ilişkileri olmuştur. Tasavvufî kurumların faaliyet alanı olan tekkeler, asırlar boyu güzel sanatlardan özellikle mûsikînin merkezi olmuştur. Bu kurumlar, mûsikîyi kendilerini ifade açısından önemli bir vasıta olarak görmüşlerdir. Mûsikîde millî heyecanı canlı tutmak, Ahîliğin gayelerinden biri olmuştur. Ahîliğin kendi anlayışı içerisinde mûsikîye yer verdiğini ve onu pratikte kullandığını, İbn Batuta’nın Seyahatnâmesi ve Burgâzi’nin Fütüvvetnâmesi’nden öğrenmekteyiz. İbn Batuta, misafir olduğu Ahî zâviyelerinde dervişlerin semâ ve raks ettiklerini anlatmaktadır. Burgâzi de eserinde semâ etmenin âdâbından bahsetmektedir. Ahî sohbetlerinde bağlama, santur, ney, kudüm ve zilli def gibi mûsikî aletleri kullanılmıştır. Hasan Efendizâde, Ahî unvanını kullanan bir bestekârdırKeywords : Ahîlik, Fütüvvet, zâviye, mûsikî, semâ, ilâhî