Hicaz Yahudilerinin Menşe Problemi ve Tanrı Algıları
Authors : Mustafa Baş
Pages : 91-104
View : 4 | Download : 2
Publication Date : 9999-12-31
Article Type : Makaleler
Abstract :Yahudiliğin Hicaz bölgesine girişi Hz. Musa döneminden Mabed’in ikinci yıkılışına kadar olan farklı dönemlerle ilişkilendirilmektedir. Farklı dönemlerde Hicaz Bölgesine gelip yerleşen Yahudiler burada varlıklarını Hz. Ömer dönemine kadar devam ettirmişlerdir. Bölgeye ne zaman geldikleri konusunda ileri sürülen görüşler gibi kimlikleri konusunda da farklı teoriler bulunmaktadır. Bazı araştırmacılar bölge Yahudilerinin İbrani kökenli olduklarını ileri sürerken, bazıları içlerinden bir kısmının Arap asıllı, kalanlarının İbrani olduklarını, bazıları da isimlendirmelere bakarak tamamının Yahudiliği din olarak kabul etmiş Araplar olduklarını dile getirmektedirler. Yahudilerin inandıkları ve kutsal metinlerinde anlatılan tanrı milli, sadece Yahudileri koruyan gözeten bir tanrı olmasına rağmen onlar, kendilerini tevhit anlayışının merkezinde görmektedirler. Çıkış Kitabında tanrı algısı; "Benden başka tanrın olmayacak. Kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yeraltındaki sularda yaşayan herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın. Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın. Çünkü ben, Tanrın Rab, kıskanç bir Tanrı'yım…” şeklinde yer almaktadır. Tevhidi anlayışa rağmen bu Tanrı (Yahve), pek çok noksan insani sıfatla nitelendirilmektedir. Gece ve gündüz çalışmakta, Süleyman Mabedi’nin yıkılışından pişmanlık duyup, "yazık bana Mabedimin yıkılmasını emrettim ve evlatlarımı sahipsiz bıraktım” diyebilmekte, zaman zaman kızgınlığını yenemeyerek, kötü ve adil olmayan işler yapmaktadır. Hicaz Yahudilerinin tanrı algıları da bu anlamda bazen genel Yahudilikle benzerlikler göstermekte, bazen de inanış noktasında genelden farklılık arz etmektedir. Bu algı üzerine Hz. Muhammed ile zaman zaman tartıştıkları, kendilerinin tevhit üzere olduklarını iddia etmelerine rağmen Allah’ı insani özelliklerle sıfatlandırdıkları nakledilmektedir. Hıristiyanların Allah’a oğul isnat etmeleri gibi Hicaz Yahudileri de Üzeyir’i Tanrı oğlu olarak anmakta, bu hususu da tartışma ortamına getirmektedirler. Allah’a fakirlik cimrilik gibi beşeri isnatlarda bulunabilmekte, Kur’an’ın kendilerini davet ettiği tevhit anlayışına aykırı iddialar dile getirmektedirler. Allah’ın her şeyin yaratıcısı olduğunu bilmelerine rağmen tartışmalarında, Hz. Peygamber’e Allah’ı kimin yarattığını sorabilmektedirler. Bütün bu özellikleri ile Hicaz Bölgesindeki Yahudiler genel Yahudilikten bazı konularda ayrılmakta, bazı konularda da aynı fikirleri savunmaktadırlar.Keywords : Hicaz Yahudileri, Tevhit, Hz. Muhammed