- Balıkesir İlahiyat Dergisi
- Sayı: 18
- Bilimsel Tefsirle Özdeşleştirilen Bir Müfessir: Şerefüddîn İbn Ebi’l-Fadl el-Mürsî (Bir Literatür İn...
Bilimsel Tefsirle Özdeşleştirilen Bir Müfessir: Şerefüddîn İbn Ebi’l-Fadl el-Mürsî (Bir Literatür İncelemesi)
Authors : Yunus Emre Gördük
Pages : 9-51
View : 56 | Download : 293
Publication Date : 2023-12-30
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışma, bilimsel tefsir denince akla ilk gelen isimlerden biri olan meşhur âlim "Şerefüddîn İbn Ebi’l-Fadl el-Mursî” hakkında bir incelemeyi içermektedir. İslami kaynaklarda pek çok faziletinden bahsedilen ve kendisine son derece büyük bir önem atfedilen Mursî hakkında maalesef detaylı biyografik bilgi bulunmamaktadır. Buna karşın özellikle tarih, tabakât ve terâcim türü eserlerde çeşitli kısa bilgiler yer almaktadır. Dolayısıyla bu makalede imkânlar nispetinde ilgili literatürün taranması suretiyle mevcut bilgiler bir araya toplanmış ve bütüncül bir bakışla birleştirilmeye çalışılmıştır. Özetle 569 yahut 570’te Endülüs/Mursiye’de doğan müellif, ilim serüvenine çocuk yaşta kendi memleketinde başlamış; daha sonra Mağrib bölgesinde ileri seviyede ilim tahsiline devam etmiştir. Hicrî 603 tarihinde, 33-34 yaşlarında iken Mağrib’in en doğusu olan Mısır’a geçmiş; bundan sonraki hayatının neredeyse tamamı seyahatlerle; özellikle hadîs üstadlarından icâzetler almak, ilmî müzâkerelerde bulunmak, ilim ehlinden istifâde etmek ve ders verip öğrenci yetiştirmekle geçmiştir. Hemedan, Nişabur, Horasan, Isfahan, Şâhican (Bugünkü İran), Herat (Bugünkü Afganistan) ve Merv (Bugünkü Türkmenistan) gibi merkezlere uzun yıllar süren yolculuklar yapan ve buralarda özellikle hadîs tahsil eden Mursî’nin hayatının büyük bölümü ise Mısır-Şam-Irak-Hicaz ekseninde geçmiştir. Aynı zamanda meşhur Bağdat Nizamiye Medresesi’nde müderrislik yapan bu zât, pek çok meşhur âlime öğrencilik ve yine pek çok meşhur âlime üstadlık etmiştir. Hatta bunlar arasında hanım âlimeler de bulunmaktadır. Endülüslü olması itibarıyla Malikî olan Mursî’nin daha sonra Şafiî mezhebini benimsediği anlaşılmaktadır. Başta tefsir ve hadîs olmak üzere, fıkıh, usûlü’l-fıkıh, usûlü’d-dîn, kıraat, belağat, nahiv, Arap Edebiyatı ve şiir gibi alanlarda son derece yetkin olduğu ve eserler telif ettiği anlaşılmaktadır. Ona izâfe edilen diğer eserler gibi 20 cilt olduğu belirtilen "Reyyü’z-Zam’ân fî Tefsîri’l-Kur’ân” adlı eseri de günümüze ulaşmamıştır. Dahası bu tefsirin bir parçası olduğundan söz edilen küçük çaplı bir yazmanın da ona aidiyeti net görünmemektedir. Klasik dönem müfessirleri içinde Mursî’nin bahsi geçen tefsirine yapılan atıflara sadece Ebû Hayyân’ın el-Bahru’l-Muhît’inde rastlanmaktadır. Bu durum eserin daha ziyade Endülüs bölgesinde mütedâvil olduğuna ve diğer coğrafyalarda pek yaygınlık kazanmadığına işâret eder gibidir. Öte yandan Süyûtî’nin el-İtkân’da verdiği bilgilere göre Mursî bilimsel tefsirin öncülerinden olup bütün ilimlerin Kur’ân’da mevcut olduğu kanaatindedir. Mursî’nin bilimsel tefsirle olan ilişkisi konusunda referans kaynağı Süyûtî’nin verdiği bu bilgilerdir. Ebû Hayyân’ın el-Bahru’l-Muhît’te Mursî’ye yaptığı otuzdan fazla atıfta ise onun bilimsel tefsirle olan irtibatını teyit eden bir örneğe rastlanmamaktadır. İlginçtir ki bu makalede arz etmeye çalıştığımız mevcut bilgiler ışığında Mursî’nin müfessirlik, fakîhlik, kelamcılık ve dilcilik yönlerinden ziyade muhaddislik yönünün ağır basıyor olduğu anlaşılmıştır. Nitekim yaptığımız literatür taraması neticesinde en çok vurgulanan şey Mursî’nin hadîs dinlediği üstadları ve ondan hadîs tahsil eden öğrencileri ekseninde kendisini göstermektedir. Yani o aynı zamanda büyük bir muhaddistir. Seyyah-bilgin diye tanımlayabileceğimiz bu büyük âlim, hicrî 655 yılında, yine bir seyahat esnasında Mısır’dan Şam’a giderken yolda vefat etmiştir.Keywords : Tefsir, Bilimsel Tefsir, Mursî, Hadîs, Muhaddis, Literatür, Biyografi.