- Balıkesir İlahiyat Dergisi
- Issue: 15
- Rivayet Sistematiği Açısından Erken Dönem Kûfe Tefsir Bilgilerinin Değeri
Rivayet Sistematiği Açısından Erken Dönem Kûfe Tefsir Bilgilerinin Değeri
Authors : Fahri Çakan
Pages : 347-376
View : 13 | Download : 6
Publication Date : 2022-06-21
Article Type : Research
Abstract :Hicrî 17. yılda Sa‘d b. Ebî Vakkâs tarafından askerî bir garnizon olarak kurulan Kûfe şehri, İslamiyet’in ilk dönemlerinde ilmî faaliyetlerin yoğun olarak gerçekleştirildiği merkezlerden biri olmuştur. İlk başlarda oldukça az bir nüfusa sahip olan bu şehir, çeşitli bölgelerden kendisine doğru gerçekleşen göçlerle büyük bir değişime uğramış; inanç, etnik köken ve kültür yönünden farklılıklar taşıyan yeni sakinleriyle büyük bir merkeze dönüşmüştür. Şehirdeki tefsir çalışmaları ise Hz. Ömer tarafından özel bir seçimle muallim olarak buraya gönderilen Abdullah b. Mes‘ûd ile başlamıştır. O, yaklaşık 10 yıl süreyle mukim olduğu bu şehirde gerek düzenli olarak gerçekleştirdiği ders faaliyetleri gerekse alelade ortamlarda yürüttüğü çalışmalarla, tefsir sahasında önemli bir birikim ortaya çıkarmıştır. Sonraki süreçte ise onun ders halkalarında yetişmiş talebeler ile bu birikim daha da geliştirilerek bir ekol hüviyetine kavuşmuştur. Bu çalışmada erken dönemde Kûfeli müfessirler tarafından inşa edilmiş tefsir mirası incelenmiştir. Ancak bu inceleme metin/içerikten ziyade söz konusu mirasın aktarılmasına vasıta olan senetler üzerinden yapılmıştır. Çalışmanın amacı ise hem bu birikimin sıhhatini tespit etmek hem de râvilerin senetlerde, hoca talebe ilişkisi üzerinden şekillenen kaynak noktasındaki yönelimlerini belirleyerek Kûfe tefsir faaliyetlerinin ekol hüviyetindeki yapısını ortaya koymaktır. Kûfe tefsir mirası muhtelif alanların pek çok kaynak eseri tarafından kaydedilmiş durumdadır. Ancak senetlerinin orijinal halleriyle muhafaza edildiği en önemli eser Muhammed b. Cerîr et-Taberî’nin (öl. 310/923) Câmiu’l-beyân fî te’vîli’l-Kur’ân adlı tefsiridir. Dolayısıyla senetler bu eser üzerinden tespit edilmiştir. Ne var ki mezkûr eserdeki Kûfeli müfessirlere ait bilgilerin senetleri, sayısal olarak bu çalışmanın kapsamını aşacak bir seviyede bulunmaktadır. Bu sebeple çalışmada senetlerle ilgili bir sınırlandırmaya gidilmiş ve merfû, mevkûf ve maktû kategorilerini kapsayan her bir bölümde en fazla tekrarı bulunan senetler incelenmiştir. Buna göre söylemek gerekirse tekrarlarıyla birlikte ekolün 238 haberine taşıyıcılık yapmış 48 senet değerlendirmeye tabi tutulmuş ve çoğunun muttasıl bir vasfa sahip olduğu görülmüştür. Bazı senetlerin ise ittisâl şartlarından yoksun olmaları sebebiyle mürsel/münkatı‘ seviyesinde kaldığı anlaşılmıştır. Ekolün birçok temsilcisi bulunmakla birlikte bu bilgilerin aktarılmasında genellikle, Alkame b. Kays (öl. 62/682), Mesrûk b. Ecda’ (öl. 63/683), İbrahim b. Yezîd en-Nehaî (öl. 96/714) ve Amir b. Şerâhil eş-Şa’bî (öl. 104/722) gibi temsilciler görev almıştır. Haberlerin kaynağında ise genellikle Abdullah b. Mes’ûd yer almıştır ki bu durum erken dönemde ortaya çıkan Kûfe tefsir birikiminin ekol seviyesindeki yapısının en önemli göstergelerinden birisidir.Keywords : Tefsir, Kûfe, Sened, Merfû, Mevkûf, Maktû