Fitobiyotiklerin Metanogenezise Etkisi
Authors : Pınar Öztürk
Pages : 30-36
View : 7 | Download : 3
Publication Date : 2016-04-10
Article Type : Research
Abstract :Metan gazı ruminantların sindirim sisteminde meydana gelen fermentasyon sonucu ortaya çıkmakta, dışarı ruktus ile atılmaktadır. Metan gazının bu şekilde dışarı atılması ile yemle alınan brüt enerjinin % 212’si kaybedilmektedir. Atmosferdeki metan gazı miktarı son birkaç yüzyılda iki katına çıkmış olup metanın küresel ısınma potansiyeli karbondioksit gazının 21 katıdır. İklim değişikliği ve küresel ısınma konusunda en önemli çerçeve olan Kyoto Protokolü’ne göre ülkeler toplam sera gazı emisyonlarını 1990 yıllarındaki seviyelere düşürmek durumundadırlar. Türkiye, Kyoto Protokolü’nün 25. Maddesi uyarınca Katılım Belgesinin tevdii tarihini izleyen 90. gün olan 26 Ağustos 2009’dan itibaren Protokol’e taraf olmuştur. Metan üretimini azaltmaya yönelik stratejiler, metanojenlerin rumende yer alan diğer mikroorganizmalar ile ilişkisine odaklanmaktadır. Bunun için iki yol bulunmaktadır. Bunlardan birincisi doğrudan metanojenleri etkilemektir. İkinci yol ise metanogenezis için substrat kaynaklarına dolaylı etki etmektir. Bunları gerçekleştirmek için ruminatların beslenmesinde fitobiyotikler kullanılabilmektedir. Fitobiyotikler, bitkisel kökenli bileşikler olup hayvanlarda verimi arttırmaktadır. Bitkilerin yaprak, çiçek, tohum, kök, odunsu yapıları ile bu yapıların uçucu yağları ve ekstraktları fitobiyotik kavramı içerisinde yer alır. Fitobiyotiklerin metan üretimini azaltmaları antimikrobiyel aktiviteleri ve rumende hidrojen miktarını düşürmeleri ile olmaktadır. Fitobiyotiklerin içerdiği bileşiklerden saponinler protozoa, uçucu yağlar metanojenlerin miktarını, kondanse tanen ise hem protozoa hem de metanojen miktarını azaltmaktadır. Uçucu yağlar, rumen metanojen populasyonu aktivitesi üzerinden rumende yer alan metanojenlerin toplam sayısından ziyade metanojen türlerinin dağılımına etki etmektedirler. Ancak fitobiyotiklerin optimum kullanım dozu bilinmemekte olup daha çok in vivo ve uzun süre devam eden çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadırKeywords : Metanogenezis, fitobiyotik, metan