- Gephyra
- Vol: 22
- Ein Athener in Miletupolis. Der Grabstein des Hypermenes aus der klassischen Zeit – ein wichtiges Ze...
Ein Athener in Miletupolis. Der Grabstein des Hypermenes aus der klassischen Zeit – ein wichtiges Zeugnis zu den Beziehungen von Miletupolis und Athen
Authors : Nalan Eda AKYÜREK ŞAHİN
Pages : 219-252
Doi:10.37095/gephyra.1003719
View : 5 | Download : 3
Publication Date : 2021-11-15
Article Type : Research
Abstract :2017 yılında Bursa Müzesi’ne, Bursa’nın Mustafakemalpaşa İlçesi’nde yer alan Melde mevkiindeki bir arazide (Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü - TİGEM arazisinde) kaçak bir kazı sonucunda bulunmuş büyük bir mezar steli gelmiştir. Eserin buluntu yeri Melde’de antik dönemde Miletupolis kenti yer almakta idi. Bu mezar taşı da bu kente ait nekropollerden birisinde duruyor olmalıydı. Makalede bu stel incelenmekte ve eser epigrafik, tarihi ve arkeolojik yönlerden yorumlanmaktadır. Buluntu yerinde Bursa Müzesi tarafından bir günlük bir kurtarma kazısı yapılmıştır. Mezarın düzgün kesilen büyük bloklardan sanduka tipinde oluşturulduğu ve içinde de bir iskelet olduğu görülmüştür. Stel bu sandukanın üzerini örter durumda bulunmuştur. Buluntu yeri fotoğraflarında da görüldüğü gibi stelin toprak altında fazla derinde durmadığı anlaşılmaktadır (Fig. 1-4). Eser toprak altından iki parça şeklinde kırık olarak ele geçmiştir. Üst parça üzerinde 3 satırlık ve tam stoikhedon olmasa da o tarzı anımsatan Eski Yunanca bir mezar yazıtı bulunmaktadır: Hagnodemos’un oğlu Atinalı Hypermenes(᾽in mezarı). Yazıttan eserin Atinalı Hypermenes isimli birisinin mezartaşı olduğunu anlıyoruz. Yazıt bize bu şahsın neden Miletupolis’te yaşamış olduğu hakkında bilgi vermemektedir. Stelin ana gövdesi üzerinde yüksek kabartma olarak sağa yönelmiş ayakta duran olgun yaşta bir adam ve onun ayakları dibinde oturmuş ve başını sahibine doğru yukarı yöneltmiş bir köpek betimlenmiştir. Stelin üzerine betimlenmiş olan bu ana motif bilim dünyasında çok iyi bilinmekte ve bu steller "köpekli adam” konulu mezar taşları olarak tanınmaktadır. Stelin ve kabartmalarının stil özellikleri ve yazıtın harf karakterleri eserin Klasik Dönem’de yapılmış olduğuna işaret etmektedir. Geç Arkaik Dönem ile Erken Klasik Dönem arasından bu tarzda bir dizi mezar taşı bulunmuş olmasına rağmen (bkz. örn. Fig. 38-40) bugüne kadar Klasik Çağ’ın ilerleyen dönemlerinden bu tarzda betimlenmiş bir mezar taşı ele geçmemiştir. Bu açıdan bakıldığında bu buluntu ünik bir özellik sergilemektedir ve önemlidir. Mysia bölgesinden bu tarzda ve bu kadar erken bir tarihe ait bir kabartmalı mezar steli daha öncesinde bilinmemekteydi. Miletupolis kentinde ölmüş olan bir Atinalı’nın neden böyle bir motif taşıyan bir mezar taşı yaptırmış olduğu sorulabilir. Öncelikle, stelin ve üzerindeki kabartmaların stili kesinlikle Attika tarzındadır. Miletupolis kentine o dönemlerde Attika tarzında mezar taşları üreten taşçı ustaları var olmalıydı. Aslında bu köpekli adam motifi Yunanistan ile çevre bölgelerde ve hatta Küçük Asya’da (Ionia) uzun yıllar önce terkedilmişti. Eski bir motifin yeniden ele alınması şaşırtıcıdır. Miletupolis’te yaşayan Atina vatandaşı Hypermenes belli ki yaşadığı ülkenin eski bir geleneğini sürdürmek istemiştir. Mezar taşlarında kullanılan "adam ve köpek (man and dog/Herr und Hund)” motifi bilim dünyasında çok yönlü incelenmiştir. Bu tarz stelleri en son değerlendiren C. Schneider’e göre bu eserlerin konusu, günlük yaşamının bir parçası olan olgun yaştaki saygın bir aristokrat adamın kamusal yaşam tarzının tasvir edilmesidir. Ona göre bu köpekli steller, ölen kişinin yaşamı boyunca mutluluğunu temsil eder. Betimde iyi bir yaşta olmak veya erdem (arete) gibi bazı kavramlar da vurgulanmıştır. Bu tür steller, ölen şahısların toplumdaki statülerini, saygınlıklarını, zenginliklerini ve en olgun yaşta olduklarını göstermektedir. Mezar taşlarında dolu dolu bir hayatın yaşanmış olduğu bu tür bir simgeyle vurgulanmaktadır. Bu nedenle ona göre özenle hazırlanıp en prestijli yerlere yerleştirilen bu steller, varlıklı ailelerin mezar anıtları olarak anlaşılmaktadır. Mezar sahibi Hypermenes’i de bu bağlamda anlamak doğru olacaktır. Uslûp özellikleri ve benzer eserlerle karşılaştırılması sonucunda eserin İ. Ö. 5. yüzyılın sonlarına ait olduğu, yani yaklaşık olarak 410/400 yılları civarına tarihlenebileceği söylenebilir. Bu mezar stelinin değinilen arkeolojik özellikleri ve öneminin yanı sıra eserin bulunduğu yerin tarihi bakımından da muazzam bir önemi vardır. Makalede stelin tarihlendiği zaman dilimi, öncesi ve sonrası ile ilgili Miletupolis hakkında bilinen belge ve bulgular bir araya getirilmiştir. Söz konusu dönemde Miletupolis kentinin Atina ile yakın bir ilişkisinin olduğu anlaşılmaktadır. Öyle ki kentin bir Atina kolonisi olduğu birçok bilim insanı tarafından kabul görmektedir. Ancak her ne kadar iki kent arasındaki güçlü ilişkilere birçok gösterge olsa da kenti Atinalıların kurduğuna dair kesin kanıtlar henüz eksiktir. Bu mezar taşı Miletupolis’in İ. Ö. 5. ve 4. yüzyıllarda Atina ile olan sıkı bağına yeni bir kanıttır.Keywords : Miletupolis, Miletuteichos, Mysia, Atina, Bursa Müzesi, köpekli adam steli, yazıtlı mezar taşı., Klasik Dönem