- Gephyra
- Vol: 12
- Beiträge zur kleinasiatischen Münzkunde und Geschichte. 11. Adleromina: Stadt- und Kultgründungen au...
Beiträge zur kleinasiatischen Münzkunde und Geschichte. 11. Adleromina: Stadt- und Kultgründungen auf Geheiß des Zeus
Authors : Johannes Nollé
Pages : 1-88
Doi:10.37095/gephyra.194083
View : 7 | Download : 6
Publication Date : 2015-05-15
Article Type : Research
Abstract :Bu makale, hem antik kaynaklarda hem de sikkeler üzerindeki betimlemelerde sıkça karşılaştığımız bir mitologem (mitoloji içindeki temel bir motif) ile ilgilidir. Ne yazık ki bu mitologemin sikkeler üzerindeki betimlemeleri genellikle üstünkörü geçilmiş, tanımlanamamış ya da hatalı yorumlanmıştır. Bu yüzden bu yazı nümizmatlar için olduğu kadar tarihçilerin de dikkatlerini bu sikkelere vermelerine yardımcı olabilir. Söz konusu mitologem kentlerin kuruluşu ile ilgilidir: Zeus tarafından gönderilen bir kartal gökyüzünden aşağı süzülür, bir altar üzerinde yakılan bazı kurban etlerini ve kemiklerini kapar ve bunları Zeus'un o kurban sunusunu yapan kişi tarafından kent kurulmasını istediği bir yere götürür. Kurban eti çalan kartal betimlemesi oldukça eskidir ve eldeki veriler, bilgisini kökeni kısmen Yakındoğu geleneklerine uzanan Aisopos (Ezop) masallarından edinen Yunan şairi Arkhilokhos'a kadar geri gitmektedir. Bununla birlikte, kent kuruluşu ile bağlantılı olan bu mitologem özellikle Hellenistik Dönem'de kullanılmıştır. Bir şekilde İskenderiye'nin Büyük İskender tarafından Mısır yakınlarında kurulması model oluşturabilir, çünkü sonrasında benzer hikayeler oluşturulup yayılmıştır. Büyük İskender'in yaşadığı dönemde bile zaten yaygın olan İskenderiye'nin yerel (Patria) öyküleri, İskender'in kurban eti çalan bir kartal tarafından, bilinmeyen bir dönemden beri Serapis'in tapınım gördüğü bir yere yönlendirildiğini söylemektedir. Kendi kültünün kuruluşu ile İskenderiye'nin kuruluşu tamamlanmıştır: İskenderiye koruyucu tanrıçasına sahip olmuştu. Kent kuruluşuna ilişkin bir başka hikaye, muhtemelen tarihsel olmamakla birlikte, Aleksandreia Troas'ta ortaya çıkmıştır. İlginç bir şekilde Zeus tarafından değil de, yerel tanrı Apollon Smintheus tarafından gönderilen bir kartal, İskender'i bu Aleksandreia'yı kurduğu yere getirmiştir. Bir kurbanın uyluk kemikleri üzerine tüneyen bir kartal, Phrygia kentleri Blaundos ve Amorion'un sikkeleri üzerinde betimlenmiştir. Bu, yerel inanışın bu kentlerin kuruluşunu Zeus'in kartalının görünmesiyle ilişkilendirdiğini kesinleştirmektedir. Her iki durumda da Büyük İskender bu kentlerin kurucusu olabilir, fakat bu tam olarak açık değildir. Büyük İskender örneği kısa bir süre sonra Seleukos krallıkları tarafından kentlerin kuruluşu hakkında oluşturulan efsanevi hikayeler için kullanıldı. Syria'daki Antiokheia, limanı Seleukeia Pieria ve yakınındaki Laodikeia'nın, Zeus'un kartallarının doğru yerlere yönlendirdiği I. Seleukos tarafından kuruluşunun sikkeler üzerine yansıtılan edebi anlatıları mevcuttur. Laodikeia örneğinde bu mitologem, başarılı bir av sonrasındaki kent kuruluşu mitologemi ile birleştirilmiştir: Kartal büyük bir yaban domuzunu öldürdükten sonra Seleukos'u bu liman yerleşimini kurmaya yönlendirmiştir. Ayrıca Karia'daki Antiokheia'nın vatandaşları da kartal mitologemini I. Antiokhos tarafından yapılandırılan kentlerinin Zeus'un iradesi ile kurulduğunu iddia etmişlerdir. Bithynia'nın Hellenistik kralları da, bu tip hikayeleri yaygın bir şekilde kullanmışlardır. Kral I. Nikomedes yeni ikametgahı Nikomedeia'yı Zeus tarafından gönderilen kartalın ve Demeter'in kutsal hayvanı olan yılanın önderliğinde kurmuştur. Ekin tanrıçası yeni kentin kurulduğu bölgenin sahibesiydi. Olympos Dağı dibindeki Prusa, başarılı bir av sonrasında ve kartal alameti üzerine Kral I. Prusias tarafından kurulmuştur. Belki de Hellenistik Dönem'de dahi krallar değil ama kahramanlar tarafından kurulmuş olan bazı kentler de kartal mitologemini kullanmışlardı. Bunlardan birisi, bir kartalın işaretiyle Asur Kralı Ninos tarafından kuruluşu hakkındaki Patria anlatılarının sadece kabartmalarda hala görülebildiği, fakat bu yazıda tartışılan tüm paralel anlatıların yardımıyla bu öykülerin tam olarak anlaşılabildiği Karia kenti Aphrodisias'tır. Küçük bir Lykia kenti olan Arykanda'nın sikkeleri, iki eponym kahraman olan Arys ve Kandys'ün bir yaban domuzunu çuvala koyma başarısının anlatıldığı bir kuruluş hikayesini yansıtmaktadır. Bu iki kahraman domuzun kafasını kurban olarak sunduklarında, kartal bunu çalar ve bu iki kahramanın kendi isimlerini vererek Arykanda'yı kurdukları yere götürür. Kartal hikayesinin kullanımının Byzantion'da da çok eski bir geleneği vardır. Patria anlatıları bize Byzantion'un, yeni kenti kurması gerektiği kayalık bir yere bir kartal önderliğinde giden Trakyalı kahraman Byzas tarafından kurulduğunu anlatan bir efsaneden bahsetmektedir. Daha öncesinde kartal Byzas'ın sunduğu kurbanın kalbini çalmıştır. Ön yüzünde Byzas'ın portresinin betimlendiği bir kent sikkesinin arka yüzünde yakında Byzantion olacak olan kayalıkların üzerinde oturan bu kartalı göstermektedir. Sikke tahrip edilmiş ve küçük düşürülmüş olan kente yardımlarından dolayı "Yeni Byzas” olan Caracalla'nın imparatorluğu sürecinde basılmıştır. Daha sonra kartal mitologemi Constantinus'un Konstantinopolis'i kuruşunda kullanılmıştır. Son olarak da, küçük bir Peloponnesos kenti olan Kleonai'dan bir örnek kartal mitologeminin Yunan anakarasında da yayıldığını göstermektedir. Ayrıca makalede bu hikayelerin ne için kullanıldığı ve Yunan kurucuların rasyonel ve efsanevi düşünceyi birbirleriyle nasıl birleştirdiği ya da kaynaştırdığı konuları da tartışılmaktadır.Keywords : Yunan Mitolojisi, Patria anlatıları/yerel geleneksel bilgi, kuruluş efsaneleri, kartal alâmetleri, kuzgun alâmetleri, Zeus, Apollon