- Gephyra
- Vol: 8
- An interpretation of some unpublished in situ and recorded Rum Seljuk 13th c. external and internal ...
An interpretation of some unpublished in situ and recorded Rum Seljuk 13th c. external and internal figural relief work on the Belkıs (Aspendos) Palace, Antalya
Authors : Terrance Michael Duggan
Pages : 143-184
View : 2 | Download : 1
Publication Date : 2011-05-15
Article Type : Research
Abstract :Bu makale dört bölüme ayrılmıştır: İlk bölüm, Belkıs-Aspendos'taki Roma tiyatrosunun Rum Selçuklu Sarayına dönüşümü için emsal olan Suriye Busra'daki Roma tiyatrosunun Eyyubi Sarayına dönüşümünden elde edilen örneğini ve 13. yy.ın ilk yarısında Rum Selçuklu Sultanları tarafından önemli mimari projelerdeki bilinen yaygın Suriyeli eğitimli mimar kullanımını incelemektedir. İkinci bölümde, 2007 yılında yazar tarafından keşfedilmiş, boyu yaklaşık 10 metreye kadar uzanan kediler ve bir geyikten oluşan iki sıra Selçuk hafif kabartma tasvirleri betimlenmektedir. Bu tasvirler, parados üzerine kurulu köşk-pavilionun güneye açılan kapısının dış duvarında, bir dizi yeniden oyulmuş Roma kireçtaşı blokları ve bu kapı üstündeki lento üzerinde bulunmaktadır. Bu hafif kabartma tasvirleri yüzeyindeki incelikli darbelerin, sarayın dış duvar yüzeyindeki kabartma işçiliğini tamamlayan sıva, boya ve oyma uygulanmış kabartmayı birleştirmeyi sağladığı önerilmektedir. Üçüncü bölüm, 13. yy'da sceanae frons alınlığındaki Roma Dionysus kabartmasının altında gizli olan alçı plasterden yapılmış, boyalı Selçuk tympanum heykel kabartmasını anlatır. 19. yy'in erken dönemlerinde, Charles Texier tarafından hem metninde hem de özenli ve detaylı bir şekilde yapmış olduğu çizimlerinde tesadüfen kaydedilmiş, çıplak kadın figürlü heykel kabartma tasviri ve aynı şekilde sceanae frons alınlığında yeniden kazınmış korniş üzerinde bulunan altı adet taştan oyulmuş ön cepheli Selçuk büstlerinden geriye kalan kalıntılar tanımlanmaktadır. Önceki görünümüne dair hem bu kaydedilmiş ve in situ bulgular, hem de bu 13. yy saray içi kabartmasının anlamı ve yine buna bağlı olarak Aspendos yakınındaki yerleşim yerinin neden 13. yy. da olduğu gibi bugün hala Belkıs olarak adlandırıldığı belirtilmektedir. Bu boyalı plaster kabartmanın, Belkıs Sarayı hareminin iç duvarını süslemiş olduğu ve bu, "Pınarda Yıkanan Şirin” temalı geç minyatür boyamalarında ün kazanmış ve yaklaşık 1186 yılında tamamlanan Nizami Gencevi'nin Hemse'sindeki beş büyük eserinden ikincisinin, yani Nizami'nin ünlü Hüsrev ve Şirin metninin beraberinde verildiği sahnenin bütün örnekleri arasında en erken kayıtlı betimleme olarak görünmektedir. Bu heykel kabartmasının, ilk görünümünün büyük olasılıkla, bu işi Nizami'den sipariş eden ve yine Nizami'nin "Hüsrev ve Şirin” eserini ithaf ettiği 1176–1194 yıllarında hüküm süren son büyük Selçuklu Sultanı üçüncü Tuğrul'un sarayına ait Nizami'nin eserinden resmedilmiş saray minyatür resminin bir kopyasına dayandığı ileri sürülmektedir. Bu bakımdan, aksi halde bilemeyeceğimiz Selçuk saray minyatür resmine ilişkin önemli bilgiler sağlar, zira 12. yy Selçuk saray resim işçiliği örnekleri yüzyılların akışı içerisinde hayatta kalmamıştır. Texier tarafından kaydedilen alınlıktaki bu Rum Selçuk boyalı sıvası, yüksek kabartma heykelinin in situ kalıntıları, bugün hala alınlıktaki sıva ve yeniden oyulmuş korniş üzerindeki Selçuklu büstlerinde belirlenemeyen bir tarihe ait boya işçiliği izleri kalmışsa da, 19. yy'ın ortasında silah atışıyla büyük ölçüde tahrip edilmiştir. Yine aynı şekilde, alınlıktaki çıplak Şirin figürüne doğal büyüklükte katılımcı figürler olarak bu altı adet büstü tamamlayan sıvalı alçı kaplama, Palasın bu bölümünün üzerinde duran çatının kaybını takiben daha korunmasız hale gelen konumlarından ötürü, 19. yy'dan uzun zaman önce kaybolmuştur. Son bölümde ise bu saray kabartma işçiliğine dair 1236–1240 yılları arasına yapılan tarihlendirme önerilerinin nedenleri verilmektedir. Rum Selçuklu Sultanlığında, Sultan Keyhüsrev'in uzun zamandır beklenen gelininin –Keyhüsrev'in Şirin'inin– gelişi ve Gıyassedin Keyhüsrev tarafından Kafkas eşine, Keyhüsrev'in Şirin'ine, "onun Belkıs'ına” –zira ikinci Gıyaseddin Keyhüsrev çağdaşları tarafından ikinci bir Süleyman ve eşi Şirin ise Belkıs olarak biliniyordu– düğün hediyesi olarak sunulan bu yapının Selçuklu Sarayına dönüştürülmesi 1240 tarihine rastlamaktadır.Keywords : Sultan ikinci Giyasseddin Keyhüsrev, Rum Selçuk heykeli, Aspendos, Belkıs, Nizami Gencevi, Keyhüsrev ve Şirin, 12. yy. minyatürleri, sıvalı plaster, İslami figürlü heykel, Selçuklu Sarayı