Parerga zum Stadiasmus Patarensis (5): STR 59 und Daseia von Bonda
Authors : Sencer Şahin
Pages : 55-63
View : 3 | Download : 2
Publication Date : 2011-05-15
Article Type : Research
Abstract :Myra ile Limyra arasındaki Claudius devri Roma yolu olağanüstü kayalık ve girintili–çıkıntılı olan sahil boyunca değil, sarp yamaçlı Bonda Tepesi üzerinden geçirilerek inşa edilmiş ve böylece mesafe, çok meşakkatli bir tırmanışı gerektirmesi yanı sıra ancak 3.5 km kadar kısaltılmıştır. Bonda Tepesi güzergâhının ( GZR 59: ἀπὸ Μύρων εἰ[ς Λί]μ[υρ]α δ[ι]ὰ το[ῦ] Μασικύτου σ[τά]δια . . ′) bu durumu nedeniyle, Myra ile Limyra arasında, özellikle yük taşımacılığında rahatlığı nedeniyle deniz yolu tercih edilmiştir. Claudius yolunun neden örneğin Yukarı Beymelek üzerinden hafif bir yokuşla Bonda Tepesi’ne bağlanmadığı, tam tersine Dalyan’ın giriş yeri noktasına kadar deniz seviyesinde getirilip, buradan 800 m yüksekliğe dik bir tırmanışla çıkarıldığı da anlam kazanmaktadır. Zira Myra ve çevresinden kara yoluyla buraya kadar gelen yolcular yükleriyle birlikte iki seçenek karşısında kalmaktaydılar: ya zahmetli bir tırmanışı göze alarak Bonda Tepesi’ni aşıp Limyra istikametinde yollarına kara yoluyla devam edecekler, ya da Dalyan girişinde bekleyen bir gemiye binip deniz yoluyla aynı istikamete seyahat edeceklerdi. Roma İmparatorluk Çağına ait bir halk meclisi kararında doğuya (Limyra’ya) yapılacak yük ve insan taşımacılığı için üç liman ismi verilmektedir. Bunlardan en doğudaki Daseia, ortadaki Stoma tēs Limnēs (Dalyan’ın girişi) ve Andriake (ἀπὸ τῆς Δασ[εί]ας, ἀπὸ τοῦ στόματος τῆς λίμνης ve ἀπὸ Ἀνδριακῆς) olup, bu mevkilerdeki iskelelerden Limyra’ya yapılacak izinsiz taşımacılık yapanlara ceza uygulamalarını öngörmektedir. Bu üç limandan Daseia’nın ne yeri ve ne de topografide taşıdığı anlamı açıklanabilmiştir. Sözlük anlamında ya bir sıklığı, yoğunluğu ya da düz olmayan, pürüzlü durumları ifade eden sözcük, toponym olarak kullanıldığında genellikle sık ağaçlık yerler için kullanılmaktadır. Ancak bu durum, Bonda Burnunun bitki örtüsüne uygun bir durumu kesinlikle yansıtmamaktadır. Zira olağanüstü kayalık ve taşlık olan arazi sık bir bitki örtüsünün, bugün olduğu gibi antik çağda da, oluşmasına engel olarak görülmektedir. Bu nedenle sözcüğün bu coğrafyada diğer anlamda, yani pürüzlü, engebeli, girintili çıkıntılı, eğri–büğrü bir arazi yapısını göstermek için kullanılmış olması daha olasıdır. Zira Dalyan ile Finike’nin az güneyindeki Gök Liman arasındaki tamamen kayalık sahil şeridi olağanüstü girintili ve çıkıntılı bir yapıya sahip olup, birçok iskelenin kurulmasına elverişli koylara da sahiptir. Kıyı şeridinin ve kuzeyinde yükselen Bonda Tepesi’nin bu özelliği bugün olduğu gibi antik çağda da insan yerleşimini engellemiştir. Tamamen ıssız ve hiç bir yol bağlantısının bulunmadığı bu sahil boyunca büyük bir olasılıkla tekneler aracılığıya kaçakcılık ve kaçak taşımacılık, Myra şehir meclisinin müdahalesine yol açacak kadar ilerlemiş ve sorun haline gelmiştir.Keywords : Bonda, Daseia, Dalyan, Claudius yolu, kaçakçılık, Myra, Limyra