Söz, Yazı ve Bellek: Ünal Nalbantoğlu’nun Yapıtı
Authors : Özgür Taburoğlu
Pages : 105-123
Doi:10.32704/erdem.537472
View : 12 | Download : 4
Publication Date : 2014-12-01
Article Type : Research
Abstract :Hasan Ünal Nalbantoğlu, sadece öğrettikleriyle değil, özellikle dersleri dolayımıyla taşıdığı bir vicdanla hatırlanmaya değerdir. Nalbantoğlu’nun iyi bilindiği gibi akademi içerisinde eleştirel bir konumu olmuştur. Özellikle insani bilimlerde işlevsel bilgi üretmeye dönük çabayı hem eleştirmeye hem de açığa çıkartmaya çalışmıştır. Bundan kaçınmak amacıyla derslerin bir fayda arayışıyla değil, bilgi sevgisiyle gerçekleştirilmesi gerektiğini sürekli dile getirmiştir. Bilgiyle ilişkinin çok farklı kipleri olduğunu hatırlatır. Bilgiyi eleştirmek, bilgiyle çatışmak, onun doğruluğunu peşinen kabullenmekten önce gelir. Bu akademinin en temel ve ilksel idealidir. Bu anlamda Nalbantoğlu’nun mirası, ortaya koyduğu sınırlı sayıda metnin yanında öğrencilerin kulaklarında kalan derslerden oluşur. Onun ardında bıraktıklarını değerlendirmek için, bu derslerin etkin bir katılımcısı olmak da gereklidir. Yani söz konusu yapıtın önemli bir sözlü tarafı vardır. Özellikle bilgiyi yazıya dökmeyi reddeden Nalbantoğlu, bilginin bir kere ele geçirilecek bir tür veri olmadığını, kuşkuyla yaklaşılması ve sürekli tashih edilmesi gereken bir tarafının da olduğunu savunur. Bu da sıkça eleştirdiği gibi, ele geçirilen bilgiyi hemen yazıya geçirmeyi ve bu yarım bilgi üzerinden iktidar alanları yaratmayı olanaksız kılar.Keywords : Hasan Ünal Nalbantoğlu, yazılı bilgi, sözlü bilgi, akademi, bellek, “daímon”, “Eros