- el-Mecelletu’l İlmiyyetu’l-Muhakkemetu li-Riaseti’ş-Şu‘uni’d-Diniyyeti’t-Turkiyye
- Vol: 2 Issue: 2
- نموذج خاص بأسلوب نقاشي فكري من العصر التقليدي: نهج أبي بكر بن العربي النقدي تجاه الغزالي...
نموذج خاص بأسلوب نقاشي فكري من العصر التقليدي: نهج أبي بكر بن العربي النقدي تجاه الغزالي
Authors : Ramazan BİÇER, Merve BASILKAN
Pages : 141-160
View : 8 | Download : 3
Publication Date : 2021-02-23
Article Type : Other
Abstract :Ebu Bekir İbnü’l-Arabî, Endülüs’ün İşbiliyye şehrinde 468/1076 yılında doğmuş ve ilk eğitimini dönemin ünlü âlimlerinden olan babası fakih Muhammed b. Abdullah b. Arabî el-Meafirî’den almıştır. Ardından yöredeki meşhur âlimlerden eğitim alan İbnü’l-Arabî, on yedi yaşlarında iken Endülüs’ten ayrılarak, babası ile ilim merkezi olan Bağdat’a doğru yola çıkmıştır. Kendisi bu yolculuğun temel amacının ünü Endülüs’e kadar ulaşmış olan Gazzâlî ile karşılaşmak olduğunu açıklar. Ancak bazı araştırmacılara göre Bağdat’ta sonlanacak bu yolculuğun ana nedeni, dönemin Endülüs’teki siyasi lideri olan Yusuf b. Taşfin’in buyruğudur. Buna göre Yusuf b. Taşfin, Ebû Bekir İbn Arabî’nin babası fakih Ebû Bekr Muhammed b. Abdullah’ı Halife Müstazhir-Billâh ve Gazzâlî’ye elçi olarak gönderdi. Yusuf b. Taşfin, sosyal sorunlarla ilgili Gazzâlî’den bir fetva talep etmiş ve alınan fetva, yine onlar tarafından Yusuf’a getirilmiştir. Endülüs ve Kuzey Afrika üzerinden, Abbasilerin başkenti Bağdat’a kadar ulaşan Ebû Bekir’in bu yolculuğu on yılı aşkın sürmüştür. Bu yolculuk sürecinde çeşitli din ve mezheplere mensup birçok bilginle görüşen İbnü’l-Arabi, onlarla çeşitli konular üzerinde görüş alışverişinde bulundu ve tartışmalara girdi. Daha sonraları ülkesine dönen İbnü’l-Arabî, iki senelik kadılık görevi sonrası bu makamdan ayrılarak, ilmi birikimini kaleme almak üzere uzlete çekildi. Yazarın eserlerinden en çok şikâyet ettiği konu, Endülüs ulemasının taassubu olmuştur. Müellif bu yakındığı hususu gittiği her yerde gözlemlemiştir. Bu doğrultuda taassup ve bağnazlık onun duyarlı olduğu en öncelikli konu olmuştur. Gazzali’nin uzun süre derslerine katılan İbnü’l-Arabi, aralarında geçen tartışma konularını el-Ecvibe adıyla bir risaleye dönüştürmüştür. Genel anlamda tasavvufa karşı olmayan İbnü’l-Arabî, bazı eserlerinde kelam açısından sufilerin görüşlerini incelemiş ve kendi ifadesiyle "aşırılık” olarak nitelendirdiği konuların değerlendirmesini yapmıştır. Bu bağlamda özellikle onların "keşf” metodunu isabetli bulmayarak, bu anlayışı Gazzâlî’nin düşüncesi çerçevesinde tenkit etmiştir. Ebû Bekir İbnü’l-Arabî’nin, "şeyhimiz”, "üstadımız”, ve "muallimim” dediği Gazzâlî’ye bilimsel tenkitlerde bulunmakla birlikte, ondan etkilenmiş ve alıntılarda bulunmuştur.Keywords : Ebu Bekir İbnü’l-Arabi, Endülüs, Doğu ve Batı, Gazzali, Bilimsel Tartışma Yöntemi