TÜRKİYE'DE VATANDAŞLIĞIN ÜST KİMLİK OLMA MESELESİ
Authors : Ak Muammer
Pages : 239-247
Doi:10.31455/asya.1077877
View : 15 | Download : 6
Publication Date : 2022-09-30
Article Type : Research
Abstract :Yeni ve sivil bir anayasa yapılması, uzun süredir Türkiye’nin gündemindedir. Konu üzerinde birçok tartışma yapılmaktadır. Bu tartışmalardan biri de anayasal vatandaşlıktır, yani onun üst kimlik olup olamayacağı meselesidir. Bu çerçevede bazılarına göre üst kimlik, anayasal vatandaşlık olmalıdır. Diğer taraftan bazıları ise bunun olamayacağını söylemektedir. Kimlik, üst kimlik ve vatandaşlık kavramları arasında karşılıklı bir ilişkinin olduğu açıktır. Öncelikle bu ilişkinin merkezinde bireyin olduğunu belirtmek gerekir; çünkü birey, hem kimliği hem de vatandaşlığı kendisinde birleştirmiştir. Yani her ikisinin de sahibi aynı kişidir. Birey, vatandaş statüsünü ancak devletle hukuki bir sözleşme yapınca veya bağ kurunca kazanmaktadır. Buna göre vatandaş, devletle vatandaşlık sözleşmesi olan kişidir. Ancak aynı bireyin bir de kültürel kimliği vardır ve birey onu toplumla arasındaki ilişki yolu ile kazanır. Öyleyse vatandaşlık bireyin devletle, kimlik ise toplumla bağını ifade eder. Diğer taraftan, toplum ve devlet arasında da bir ilişki vardır, çünkü devleti toplum kurar veya devlet topluma dayanır. Dolayısıyla vatandaşlık, birey-toplum-devlet arasındaki karşılıklı ilişki ile yakından alakalıdır. Türkiye’deki vatandaşlık tartışmaları daha çok siyasi veya ideolojik olarak yapılmakta olup konu bir üst kimlik meselesi olarak gündeme gelmektedir. Hâlbuki vatandaşlık bir kimlik değil, hukuki statüdür. Kimlik kültürel, vatandaşlık ise hukuki bir durumdur. İşte makalenin temel problemi, hukuki bir statü olan vatandaşlığın Türkiye’de neden bir kimlik meselesi olarak tartışıldığı ve anayasal vatandaşlığın bir üst kimlik olup olamayacağı hususudur.Keywords : Vatandaşlık, Ulus Devlet, Kimlik, Üst Kimlik, Türkiye