Abstract :Kuril Adaları sorunu 2. Dünya Savaşı'nın bir sonucu ve Soğuk Savaş döneminin bir yansıması olarak görülebilir. 2. Dünya Savaşı’nın ardından 73 yıl geçmesine rağmen Japonya ve Rusya arasında hala bir barış anlaşması imzalanmamıştır. Bunun nedeni ise Rusya’nın Kamchatsk ile Japonya’nın Hokkaido bölgeleri arasında bulunan Kuzeydeki topraklar/Güneydeki Kuriller üzerinde iki tarafın da egemenlik iddiasında bulunmasıdır. Kuril Adaları 2. Dünya Savaşı öncesinde Japonların elindeydi, 2. Dünya Savaşının sonundan itibaren ise Rusya’nın fiili kontrolü altında bulunmaktadırlar. Hem kaynak bakımından zengin hem de stratejik bakımdan önemli konuma sahip olan Kuril Adaları, iki ülke arasında sıradan bir toprak meselesi olmaktan çıkarak büyük güçlerin jeopolitik hesaplaşma ve avantaj sağlama aracına dönüşmüştür. Kuril Adaları Rusya Federasyonu’nun doğu sınırlarını oluşturmakta ve ikinci büyüklükteki filosu olan Pasifik Filosunun Pasifik okyanusuna çıkışını sağlamaktadır. Kuril Adaları Tokyo’nun kontrolü altına girdiği takdirde ise, Japonya'nın en büyük müttefiki olan ABD’nin Rusya’ya karşı askeri üstünlüğünü devam ettirmesini sağlayacaktır. Makalede Kuril Adaları meselesi, büyük güçlerin çatışma alanı olarak yani Rusya Federasyonu’nun Yeni Avrasyacılık çizgisinin ve ABD’nin kuşatma teorisinin kesiştiği nokta olarak ele alınılacaktır. Böylece sorunun tüm mahiyeti yansıtılarak hem bölgesel hem de küresel anlamda güç dengelerini etkileme potansiyeli açıklanmaya çalışılacaktır. Bu doğrultuda Kuril adaları sorununun tarihi, uluslararası hukuk bakımından durumu, bölge ile ilgili güçlerin güncel jeopolitik hedefleri, ABD’nin ve ÇHC’nin rolleri incelenecektir. Keywords : Kuril Adaları, Kuzey Topraklar/Güney Kuriller, Jeopolitik, Rusya ve Japonya İlişkileri