- Akademik Hassasiyetler
- Vol: 5 Issue: 9
- ULUSLARARASI İNSAN HAKLARI HUKUKU VE DOĞRUDAN DEMOKRASİ ARASINDAKİ ÇATIŞMA: MİNARE YASAĞI
ULUSLARARASI İNSAN HAKLARI HUKUKU VE DOĞRUDAN DEMOKRASİ ARASINDAKİ ÇATIŞMA: MİNARE YASAĞI
Authors : Adem Özer
Pages : 37-52
View : 8 | Download : 6
Publication Date : 2018-05-31
Article Type : Research
Abstract :İslamofobi günümüzde modern demokratik, çoğulcu ve liberal telakki edilen toplumlarda hızla artmaktadır. İslam korkusu ile yayılan ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, radikal sağ partilerin ortaya çıkması ve İslam hakkında olumsuz imaj ve önyargıların medyada yeniden üretilerek servis edilmesi bu durumda son derece etkili olmuştur. Bu korku paranoyası İslam’ın yalnızca bir din veya ideoloji olarak değil, bir kültür ve medeniyet olarak da Batı karşısında düşman ve öteki olarak kavramsallaştırılmasına neden olmaktadır. 11 Eylül 2001 saldırılarıyla beraber Batı’daki zedelenen İslam imajı, El-Kaide (2003 İstanbul, 2004 Madrid, 2005 Londra saldırıları) ve Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından gerçekleştirilen (2016 Brüksel Havalimanı, 2016 Nice ve 2017 Manchester saldırısı) saldırılar ile derinlere nüfuz etmiştir. İslamiyet ile radikalliğin ve şiddetin özdeşleştirilmesi İslam korkusunun giderek İslam karşıtlığına dönüşmesine neden olmuştur. Avrupa’da ötekinin varlığı, özgürlüklerin kısıtlanmasında meşruiyet kaynağı olmuştur. Özgürlüklerin kısıtlanmasındaki önemli parametrelerden biri de 29 Ekim 2009'da İsviçre'de düzenlenen referandumdur. Minare yasağına ilişkin yaygın görüş uluslararası insan hakları normlarının ihlal edildiği yönündedir. Minare yasağı birbiriyle ilişkili ancak bir o kadar da birbiriyle farklı üç normatif düzeni etkilemektedir. Bu bağlamda çalışmanın temel amacı yasağın ulusal (İsviçre Anayasası), bölgesel (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) ve uluslararası (Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi) hukuk hükümlerine aykırı olup olmadığını tartışmaktır.Keywords : İslamofobi, radikal sağ, İsviçre, referandum, insan hakları