Birinci Dünya Savaşı ve Sonrasında Musul Meselesi
Authors : Cemal Kemal
Pages : 643-691
Doi:10.1501/Tite_0000000068
View : 7 | Download : 4
Publication Date : 2006-12-01
Article Type : Other
Abstract :Mezopotamya (Irak)'nin kuzey bölgesini teşkil eden Musul, Çeşitli kültür ve medeniyetlerin oluşması ve gelişmesinde etkili olmuştur. Musul, Asur'dan itibaren 16 devlet arasında el değiştirmiş, bunların yarısını Türkler oluşturmuş, yaklaşık 800 yıl kadar egemenliğimizde kalmıştır. Osmanlı zamanında Mezopotamya, Musul, Bağdat ve Basra vilayetleri şeklinde yönetilmiştir. Musul, coğrafi, ulaştırma, sosyal, ekonomik, politik askeri özelliklerinden dolayı, tarih boyunca dünyanın büyük devletlerinin çıkar çatışmalarının merkezi haline gelmiştir. Birinci Dünya Savaşı'nda Irak Cephesi'nde savaştığımız İngiliz Ordusu, Ku-tul Amara'da teslim olduktan sonra, yeniden başlattığı taarruzla stratejik hedef olarak seçtiği Musul'u Mondros Mütarekesi şartlarına aykırı olarak, 15 Kasım 1918'de fiilen işgal etmiştir. Musul, Osmanlı Meclis-i Mebusanı tarafından Misak-ı Milli sınırları içinde kabul edilmiştir. Mustafa Kemal, bundan sonra Sevr Antlaşması'nı geçersiz kılmak ve Misak-ı Milli'yi gerçekleştirmek hedefine yönelmiştir. Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşı, Milli Mücadele, Lozan görüşmeleri ve sonrasında da Musul Meselesi ile çok yakından ilgilenmiş, İngiltere ile tekrar savaşı bile göze almıştır. Türkiye'nin 1922-1926 yılları arasındaki dış politikasının en önemli parametresini Musul konusu teşkil etmiştir. Türkiye, görüşmelerden olumlu bir sonuç alamaması, İtilaf Devletleri'yle çeşitli problemler yaşaması, iç isyanların ülkenin bütünlüğünü tehdit etmesi ve başlatılan inkılâpların sürdürülmesi nedenlerinden dolayı, 5 Haziran 1926'da Ankara Antlaşması'm imzalayarak, savaş seçeneğinden vazgeçmiş, Mustafa Kemal'in,"Yurtta Barış Dünyada Barış" sözlerini dış politikasının parolası haline getirmiş ve Musul'un İngiltere'nin mandası olan Irak'ın sınırlarına dâhil olduğunu kabul etmiştir. 1890'dan itibaren İngiltere'nin mandası olan Irak'ın sınırlarına dâhil edilinceye kadar Musul'a bağlı sancak, bugün merkeze bağlı vilayet olarak yönetilen Kerkük, sahip olduğu zengin petrol rezervleriyle, gelecekte de iç ve dış güçlerin çıkar çatışmalarının merkezi olacağı anlaşılmaktadır.Keywords : Musul, Irak, Mustafa Kemal, İsmet Paşa, Lord Curzon, Türkiye, İngiltere, savaş, barış.