- Atatürk Üniversitesi Kadın Araştırmaları Dergisi
- Vol: 1 Issue: 2
- TOPLUMSAL CİNSİYET VE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE KADIN
TOPLUMSAL CİNSİYET VE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE KADIN
Authors : M. Hanefi Palabiyik
Pages : 81-100
View : 20 | Download : 11
Publication Date : 2020-01-26
Article Type : Review
Abstract :Bu çalışma feminist araştırmacıların en temel sorularından birini, İslam düşüncesi açısından ele almayı hedeflemektedir: "Erkekler ve kadınlar arasındaki farklılıkları belirleyen, onların doğal özellikleri midir yoksa içinde yaşadıkları toplum mu?” Bu soru aynı şekilde ve hatta aynı ifadeler kullanılarak, "Erkekler ve kadınlar arasındaki farklılıkları belirleyen "din” midir yoksa içinde yaşadıkları toplumun dini paradigmaları mıdır?” biçiminde de sorulabilir. Buna ayrıca, kadınlık ve erkeklik açısından doğallığın ne olduğu ve neyin, nasıl tespit edileceğinin de cevaplanması gereken sorular olduğunu katmamız gerekmektedir. Diğer yandan problemin haklar, insan hakları, adalet ve eşitlik açılarından ele alınma imkânı da meselenin diğer yanıdır. Bu soruların bazı cevaplarıni toplumsal yapı ve dini geleneğimiz açısından değerlendirirken, hiçbir müminin, geleneği savunmak adına Kur’an’ı veya Allah Resulü’nün sünnetini görmezden gelme hakkının olmadığını düşünmekteyiz. Bu yüzden Kur’an ve hadislere, her dönemde ve her yerde, Kur’an’ın kendi ilke ve prensiplerinin göz önüne alınarak yaklaşılması; tarihî bağlamı ve metin bütünselliği, tutarlı bir anlama yöntemiyle, yeniden ve defaatle elden geçirilerek yorumlanıp çağa taşınması ve problemlerin çözümünde onlara öncelik verilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Çünkü Allah ve Resulü’nün, nasıl bir toplum, nasıl bir kadın ve erkek modeli istediklerini ortaya koydukları açıktır. Bu modeli tespit ederek çağımıza taşımak da -ulemanın kendi dönemleri için yaptığı gibi- çağdaş bilim adamlarının işi ve görevidir. Çünkü burada yaşanan problemler doğrudan bizden kaynaklanmaktadır. Diğer açıdan Kur’an’ın ve Resulullah’ın dönemlerinde bulunmayan bir problemin, onlarda aranması ve istenenin/beklenenin onlara söyletilmesinin problemli olduğu da göz ardı edilmemelidir. Çünkü bazı hususlar modern dünyanın problemidir; ama sanki geçmişte de aynı problem varmış gibi düşünülmektedir ve bu bir anakronizmdir. Bu tür hususlarda öne sürülenler kabul edilebilir/kabul edilse de, diğer yandan bizlerin, müminler olarak bu problemlerle karşı karşıya kaldığımız ve bunları da kaçmadan çözmek durumunda olduğumuz bir vakıadır. Bu problemi veya benzerlerini insan hakları veya kadın hakları üzerinden hareketle de çözebiliriz. Burada da ölçümüz, kanaatimce Kur’an ve sünnet’in ruhuna, ilke ve prensiplerine ters düşmeden çözüm üretilmesidir.Keywords : Toplumsal cinsiyet, Din, Dini kültür, Cinsiyetçilik, Ataerkillik, Din dili, İçtihat