COĞRAFYA VE SINIR
Authors : Bilal Görentaş
Pages : 322-328
Doi:10.14781/mcd.386387
View : 9 | Download : 6
Publication Date : 2018-01-30
Article Type : Research
Abstract :Sınırlar, birçok disiplin için giderek artan ilgi çekici araştırma alanları olmuşlardır. Bu çalışma, sınır çalışmaları alanındaki mevcut literatürü kapsamlı bir şekilde analiz etmektedir. İlk olarak, sınırların bir araştırma alanı olarak nasıl anlaşılması ve çalışılması gerektiğini netleştirecek bir kavramsal çerçeve oluşturulacaktır. Ardından, tarihsel bir perspektiften sınır çalışmalarının sürekli değişen ve gelişen ilgi alanları değerlendirilecektir. Bu makale, sürekli gelişerek ilerleyen bu araştırma alanının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacak değerlendirmeler sunmaktadır. Sınırlar, sadece bir mekanın hudutlarının oluşturulmasıyla ilgili değil, aynı zamanda toplumsal bir birlikteliğin meydana getirilmesiyle de ilgilidirler. Bu yüzden, sınır kurumu, sosyo-mekansal homojenleşme ve farklılaşmanın oluşturulduğu sürekli devam eden bir süreç olarak görülmelidirler. Bireysel ve kolektif kimlik oluşturulmasında sınır önemli bir yere sahiptir. Döngüsel bir şekilde, sınırlar bireysel ve kolektif bilinçleri şekillendirmekte ve bu bilinçler tarafından şekillenmektedirler. Tanım itibariyle sınır, taraflar oluşturma ve bu taraflardan birine ait olmakla alakalıdır; bu yüzden beraberinde bir çok dikotomi oluşturur: içeri-dışarı, biz-öteki, dahil etme-dışlama. Bir ‘ötekinin’ varlığını tahayyül etme süreci, sınır oluşturmadaki en önemli süreçtir. Bu makale, sınır çalışmalarında görülen birçok dikotominin aşılması gerektiğini savunmaktadır: sınırlar sembolik mi – fiziksel mi; gerçek mi – suni mi; bariyer mi – kültürel karşılaşma ve etkileşme alanları mı; yukarıdan aşağı mı üretilir – aşağıdan yukarı mı; sadece hudutlarda mı yer alır – birçok alanda mı görülür. Bu makale, bu sürekli evrilen araştırma alanının daha iyi kavranmasını ve çalışılmasını sağlayacak önemli analizlerden oluşmaktadır.Keywords : Coğrafya, Sınır, Sınır Kurumu, Sınır Çalışmaları