- Journal of Islamicjerusalem Studies
- Vol: 22 Issue: 1
- Space and Place of Jerusalem; Sociology of Religion and Inter-Cultural Sociopolitical Peace and Conf...
Space and Place of Jerusalem; Sociology of Religion and Inter-Cultural Sociopolitical Peace and Conflict
Authors : Faruk Hadžić
Pages : 47-72
Doi:10.31456/beytulmakdis.1036835
View : 8 | Download : 2
Publication Date : 2022-06-30
Article Type : Review
Abstract :Bu çalışma, Kudüs (İsrail-Filistin Çatışması) üzerindeki kültürel, dini barış ve çatışma söylemlerini sunmaktadır. Bu sırada dışarıdaki reel politik durumu, sosyopolitik-dini sinerjiyi, eleştirel barışı ve kısmî olarak ayrılamaz insani güvenliği hatırlatmayı amaçlamaktadır. Kültürler arası diyalog, çok-kültürcülük ve bu tarz nosyonlar; farklı kültürlere, eşitlik ve diyalog kavramlarına vurgu yapmak suretiyle 1970'lerde ortaya çıkmaya başlamıştır. Arap- İsrail çatışmasındaki kültürel ve bölgesel belirleyiciler dışında, siyasi örgütlenmeye seküler yaklaşımdan ziyade statüsko, dini olarak şekillendirilmiştir. Her iki taraf da yerleşim yerlerini tarihten devşirdikleri dini haklara dayandırmakla tarihi teolojiye ve bu değişik teolojiyi de sosyopolitikaya dönüştürmektedirler. Bu da bir insan çatışması demektir. Güce dayalı din ve milliyetçilik zıtlaşma, düşmanlığa ve şiddete katkıda bulunurken; üç semavi dinin amaçları karşılıklı bir uzlaşma çerçevesinde hegamonik vizyonlardan uygulamalı beklentilere taşıyacak bir barışa işaret etmektedir. Kudüs, tüm söylemlerin direnme hakkının olduğu kutsal bir mekandır. Bu tartışmaya, inancın, İslam ve Yahudiliğin sızması Araplar ve Yahudiler arasındaki çekişmenin dini boyutudur. Aslında çatışma bölgeseldir ancak din buna daha yüksek bir amaç kazandırarak doğaüstü haklara dair anlatımlar ortaya çıkarmaktadır. Bu dini kaynaktan çelişkili inanç yükselişinin de dahil olduğu dinlerarası tansiyon ve tutkulara rağmen, iç ve dış barış siyasetten etkilenmektedir. Kutsal şehir Kudüs, sürekli olarak "kötü" vaka- çalışması paradigması içerisindedir. Geleceğe dönük sosyopoliti hayat; sağlıklı kültürlerarası, dinlerarası, sosyoekonomik gelişme ve vazgeçilmez insani güvenlik çerçevesinde çalışılmalıdır. İntikam alma eylemi, sosyal, psikolojik, tarihi, külütrel ve toplumsal durgunluğa bağlı her türlü barış süreç-sonucunu olumsuz etkileyebilir. Balkan- Bosna Hersek paradigması İsrail-Filistin sorunuyla karşılaştırılabilir bir paradigmadır. Benzer politikalar devam eder; dini, ulusal ve etnopolitik modeller gerçekleşirse, kritik barış çıkmazı devam eder.Keywords : Filistin, İsrail, Kültür, İnsani Güvenlik, Barış, Diyalog