- Izmir Democracy University Social Sciences Journal
- Cilt: 6 Sayı: 2
- Toplumsal Cinsiyet Rollerini Virginia Woolf Üzerinden Düşünmek: \"Kendine Ait Bir Oda\"...
Toplumsal Cinsiyet Rollerini Virginia Woolf Üzerinden Düşünmek: \"Kendine Ait Bir Oda\"
Authors : Cansel Uslu, Didem Doğanyilmaz Duman, Gökhan Duman
Pages : 198-212
Doi:10.61127/idusos.1402837
View : 166 | Download : 112
Publication Date : 2023-12-31
Article Type : Research
Abstract :Virginia Woolf \"Kendine Ait Bir Oda\" denemesinde kadınların özgürce yazabilmesini, kendilerine ait bir odalarının olmasına ve bir gelire sahip olmalarına bağlamaktadır. Kadınların hem kendi gelecekleri için hem de hemcinslerinin gelecekleri için iş birliği içinde olmaları gerektiğinin vurgulanması ile deneme, bir manifestoyu çağrıştırmaktadır. Woolf, doğrudan kadınlara seslenerek, kadınların maruz bırakıldığı ekonomik güçsüzlükte ve eğitimsizlikte savunulan eril değerlerin ne denli baskın olduğu hususunun altını çizmektedir. Böylelikle, kadın ve erkeğin aynı koşullar altında yaşamlarını sürdürmediğine, kadınların kendilerini geliştirmek ve gerçekleştirmek için birtakım engeller ile karşılaştıklarına vurgu yapılmaktadır. Bu vurguyu somutlaştırmak için ise, Shakespeare örneğine gidilerek Shakespeare’in hayali bir kız kardeşi yaratılmaktadır. Böylece, toplumsal cinsiyet rollerinin yaşam fırsatları bakımından ne derece önemli olduğunu düşündürmek amaçlanmaktadır. Sorgulanan, bir cinsiyetin refahının, ötekinin yoksulluğuna ve güvensizliğine nasıl, ne derece bağlı olabildiği meselesidir. Bu çalışmada, Virginia Woolf’un \"Kendine Ait Bir Oda\" adlı denemesi, toplumsal cinsiyet perspektifinde incelenerek, toplumsal cinsiyet baskısının etkileri ve sonuçları doğrultusunda farkındalık yaratmak amaçlanmıştır. Kadınların, ekonomik özgürlük kazanmalarının ve "kendilerine ait bir alan” bulmalarının önemi, denemede sözü edilen engeller ile eleştirel analiz edilerek sunulmuştur. Sonuç olarak kadınların kamusal alanda maruz kaldığı dışlanma; çimenlikte yürünmemesi, kütüphaneye girilmemesi gibi, kadınların özgürlüğünü kısıtlamakla birlikte yaratıcılıklarını da engellemektedir. Kadınların kurmaca konusunda belki de "erkekler kadar” üretememesinin nedeni, kadınların düşüncelerini özgür bir şekilde ifade edecek konumda olmamaları ve özgürlüklerini sekteye uğratacak şekilde sürekli bir dış etkene maruz kalmalarıdır. Bir yandan kadınların kamusal alandaki kısıtlı konumları, diğer yandan ise kadınların hane içerisinde bile "kendilerine ait bir alan” olmayışı söz konusu iken günlük hayat içerisindeki toplumsal cinsiyet rollerinin kişilerin düşünce özgürlüklerine yaptıkları etkiler ve sonuçlar gözler önüne serilmiştir.Keywords : Virginia Woolf, Eğitim, Toplumsal Cinsiyet, Özgürlük