- International Journal of Public Finance
- Vol: 2 Issue: 1
- Uluslararası Sermaye Yatırımlarının Vergilendirilmesinde Tarafsızlık İlkesi
Uluslararası Sermaye Yatırımlarının Vergilendirilmesinde Tarafsızlık İlkesi
Authors : Gizem Kapucu
Pages : 109-123
Doi:10.30927/ijpf.327827
View : 19 | Download : 8
Publication Date : 2017-08-15
Article Type : Research
Abstract :Vergilendirmede tarafsızlık ilkesi en genel tanımıyla, vergi sisteminin; mükellefin kararı üzerinde etkisinin minimum seviyede tutulması ve her mükellef için aynı şekilde oluşturularak uygulanmasıdır. Mükellefin kararı üzerinde minimum etkisinin olması, seçim özgürlüğü teorisi ile; her mükellef için aynı şekilde uygulanması ise eşitlik ilkesi ile yakından ilişkilidir. Bu nedenle, eşitliği bozucu ve mükellefin kararları üzerinde etki yaratıcı vergi uygulamaları, tarafsızlık ilkesinden sapma oluştururlar. Küreselleşme sonucu hareketlenen ve vergiye duyarlı hale gelen uluslararası sermaye yatırımları bakımındanvergi sonrası getiri oranları farklılaştığında (Furman, 2008:9) bu ilke daha önemli bir hal alır. Bunun nedeni böyle bir durumda mükellefin sermayesi için yatırım yerini ve türünü belirlerken vergiyi bir etken olarak düşünmesidir. Devletler yatırımcıları etkilemek için vergi sistemlerini bir faktör olarak kullanma eğilimi içindedir. Bu eğilime hukuki bir sınır çizilmesi ve devletlerin bu sınır içinde kalmasının sağlanması uluslararası vergi hukukunun en önemli konularından birini oluşturur. Günümüzde devletler ekonomik istikrar ve büyüme hedefleri doğrultusunda mobilitesi üst seviyede olan sermayeye büyük önem vermektedirler. Bu bağlamda yabancı sermayeyi çekmek kadar, yerli sermayeyi elde tutmak da devletlerin hedefi haline gelmektedir. Bu durumun hukuk bilimini ilgilendiren yönü ise, birinci olarak;uygulamaların ayrımcılık yasağı kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği noktasında kendini gösterir. Hukukun konuya dair bir diğer ilgi noktası ise, devletlerin ticari hayata keyfi müdahalesinin ve ayrımcılık oluşturan uygulamalarının sınırını belirlemektir. Günümüzde devletlerin egemenlik yetkileri sınırsız kabul edilmez. Devletler çoğu zaman bu kabülü kendilerini anlaşmalar yoluyla sınırlayarak ve bu sınırı kayıt altına alarak ortaya koyarlar. Bu bakımdan devletlerin yükümlülüğü salt bir ulusal hukuk sistemine bağlılık değil; uluslararası hukuk ilkelerine ve taraf olunan anlaşmalara da uygun davranma yükümlülüğü olarak ortaya çıkar. Devletler vergi aracılığıyla uluslararası sermaye hareketlerine müdahalede bulunduklarında, bu müdahalenin sınırı da gerek iç hukuk sistemi ile gerekse uluslararası hukukun ilkeleri ve taraf olunan anlaşmalarla belirlenir. İşte bu sınırın belirlenmesinde kullanılacak ölçütlerin tespiti uluslararası vergi hukukunun konularından ve amaçlarından birini oluşturur. Çalışmanın amacı, mükellefin seçim özgürlüğü ışığında ve eşitlik ilkesi çerçevesinde vergi sistemlerinin sermaye yatırımları üzerindeki etkisinin ve devletlerin ticari hayata müdahale etme sınırının incelenmesidir. Böyle bir incelemenin uluslararası sermaye hareketleri bakımından sermaye ihraç tarafsızlığı ve sermaye ithal tarafsızlığı olarak iki görünümü ortaya çıkar. Çalışmanın diğer bölümünde ise ilkenin hukuk düzenlemeleri karşısındaki konumu; ilkeye uyum ve ilkeden sapmalar ele alınacak ve bu çerçevede OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü), Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye bakımından mevcut durum, hukuki düzenlemeler ve yaklaşımlar irdelenecektir. İlkeden sapma durumlarının haklı nedeni ve düzenlemelerin bu amaca uygunluğu da çalışmada tartışılacak olan konulardandır. Bu tartışmanın nihai hedefi ise, uluslararası sermaye üzerinde vergi sistemlerinin etkisinin hukuken kabul edilebilir olabilmesi için nasıl bir hukuki sınır çizilmesi gerektiğine dair bir fikir üretmektir. Bunun gerçekleşebilmesi için ise ilk yapılması gereken tarafsızlık ilkesinden sapma durumlarının haklı nedenlerini araştırarak, korumanın ölçülü olup olmadığının tespit edilmesidir.Keywords : Vergi Tarafsızlığı İlkesi, Sermaye İhraç Tarafsızlığı, Sermaye İthal Tarafsızlığı