- Yıldız Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
- Vol: 4 Issue: 2
- Kızıl Veba Romanında Uygarlıktan İlkelliğe Dönüş
Kızıl Veba Romanında Uygarlıktan İlkelliğe Dönüş
Authors : Nurullah Ulutaş
Pages : 128-146
View : 11 | Download : 6
Publication Date : 2020-12-31
Article Type : Other
Abstract :Tarih boyunca salgın hastalıklar ve edebiyat arasında bir ilgi var olagelmektedir. İnsanoğlu acılarını, mutluluklarını, aşklarını ve hüzünlerini anlattığı gibi binlerce hemcinsini kurban verdiği salgınları da edebi türlere konu etmiştir. Çok sayıda roman, tiyatro ve halk türkülerinde salgınların yansımasını görmek mümkündür. Jack London’un Kızıl Veba romanı, 2073 yılında James Howard Smith adlı yaşlı bir Profesörün ağzından 60 yıl önce yaşanan veba salgını sonucu milyarca insanın canının kaybetmesini anlattığı anı türünde bir eserdir. Romandaki kurgu, Edvin adlı torunuyla yürüyüş yaparak keçileri otlatan diğer torunları Hou Hou ve Yarık Dudak’ın yanına gelen Howard Smith’in anlatıcı misyonunu yüklenmesiyle oluşur. Profesör, o yıllarda yaşanan veba salgınını tüm ayrıntılarıyla anlatırken bu dönemde vahşi yanı ortaya çıkan insanın acımasızlığını da anlatır. Olayların yaşandığı bu dönem uygarlığın yok olduğu, insanlığın ilkel dönemlere döndüğü, en büyük amacın hayatta kalmak, tarım ve hayvancılık olduğu bir dönemdir. Bütün şehirler yok olmuş ve ayı, aslan, kurt gibi vahşi hayvanlar her tarafa yayılmıştır. Doktor ve bakteri uzmanlarının hastaları tedavi etmek ve aşı bulmak için yaptıkları mücadeleleri anlatan yazar, bazı bölümlerde kapitalizmi de eleştirmeyi ihmal etmez. Yöneticilerin basın yoluyla salgın olayını sansürlemesi de yan tema olarak işlenir. Bu çalışmada Jack London’un Kızıl Veba romanından yola çıkarak gelecekten bugüne bakışın distopik bir görünümü analiz edilecektir.Keywords : Jack London, Kızıl Veba, COVID-19, Ütopik Edebiyat, Salgın