- Yıldırım Beyazıt Hukuk Dergisi
- Issue: 1
- ANAYASALCILIK VE DEMOKRASİ ARASINDAKİ İLİŞKİ: SÜREKLİ BİR ÇATIŞMA MI SİMBİYOTİK BİR BİRLİKTELİK Mİ?...
ANAYASALCILIK VE DEMOKRASİ ARASINDAKİ İLİŞKİ: SÜREKLİ BİR ÇATIŞMA MI SİMBİYOTİK BİR BİRLİKTELİK Mİ?
Authors : Atıl Buğra Karadaş
Pages : 123-152
Doi:10.33432/ybuhukuk.560331
View : 9 | Download : 6
Publication Date : 2020-02-18
Article Type : Research
Abstract :Anayasalcılık ve demokrasi, farklı kökenlere sahip olan iki kavramdır. Kaynağını Antik Dünya’dan alan demokrasi, halk egemenliğine dayanır. Öte yandan anayasalcılık teorisi siyasi iktidarı, kaynağı kim olursa olsun, sınırlandırmak ve kısıtlamakla ilgilenmektedir. Her ne kadar ikisinin arasındaki bir çatışma kaçınılmaz gözükse de, bir arada var oluşa giden bir yol da vardır. Bu yol, demokrasinin var oluşundan önce gelen gerekleri olan siyasi eşitlik ve özgürlük pusulasının yardımıyla bulunabilir. İnsan tecrübesi, yığınların ve onların temsilcilerinin de mutlak krallar kadar tiranlığa yatkın olduğunu göstermektedir. Dahası anayasalcılık, halk iradesi yoluyla demokratik meşruiyete sahip olabilir. Dolayısıyla demokratik yöntemlerle kabul edilmiş anayasalar, en az yasama organınca çıkarılan kanunlar kadar meşru görülmelidir. Üstüne üstlük, anayasaların olağan yasaları yapan çoğunluklarca değiştirilememesi gayrimeşru görülemez; bu da bizi başa, demokrasinin var oluşundan önceki gereklerine götürür. Bununla beraber, illiberal demokrasi çağında anayasalcılığın demokrasiyi ve hakları koruyucu konumu sorgulanmaya açık bir niteliktedir.Keywords : Anayasalcılık, Demokratik Meşruiyet, Siyasi Eşitlik, Özgürlük, Temsil, Sınırlı Devlet, İlliberal Demokrasi