- Yakın Doğu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Vol: 5 Issue: 1
- BATI NİHİLİST TOPLUMLARINDA ORTAYA ÇIKAN YENİ AİLE DÜZENLEMELERİ
BATI NİHİLİST TOPLUMLARINDA ORTAYA ÇIKAN YENİ AİLE DÜZENLEMELERİ
Authors : Fatma ÇETİN
Pages : 79-104
View : 6 | Download : 3
Publication Date : 2019-06-01
Article Type : Research
Abstract :Allah Teâlâ ‘eşrefi mahlûk’ olarak yarattığı insana, güzelle çirkini, iyiyle kötüyü ayırt etme kabiliyeti vermiştir. Bu yüzden insanlarda diğer hiçbir mahlûkatta olmayan din ve ahlak sahibi olma özelliği vardır. Allah’ın insanlara ilk yaratılıştan beri kötü olarak gösterdiği fiillerden biri de zinadır. Bunun için İslamiyet’te zina titizlikle ele alınmış ve onun için önleyici ve engelleyici çok sağlam tedbirler getirmiştir. Evli veya bekâr ayrımı yapmadan, kasıtlı ve nikâhsız olarak yapılan her cinsi ilişkiyi gayr-i meşru ve haram saymıştır. Bundan başka insan tabiatına ters, tiksindirici olan lûtîliğin her çeşidi, ölülerle, hayvanlarla cinsel ilişki, müsahaka ve istimnanın haram kılınması; cinsi ihtiyaçların tabii ve meşru çerçevede karşılanması, fıtrat ve iffetin korunması, insanlık onurunu zedeleyen her türlü cinsî azgınlık ve sapıklıktan uzak durulmasının Kur’an’ın temel mesajlarından biri olduğu görülür. Çünkü zina İslam’a göre fert, aile ve toplumu yıkmayı hedef alan büyük bir felaket, bir insanlık suçudur. Hadislerde geçen gözün ve dilin zinası tabirleri ile harama bakmanın ve yaygın ahlâk kurallarına uymayan cinsel içerikli sözler söylemekle başlayan sürecin zinaya götürme ihtimalinin yüksekliğini ifade eder ve bunlardan sakındırır. Fıkıhta zina suçunun oluşması ve cezalandırılması yanında zinanın önünün kesilmesine yönelik tedbirlerin alınması sayesinde İslâm tarihi boyunca Müslüman toplumlarda zina hem yasak hem de günah ve ayıp sayıldığı için yaygın bir ahlâk sorunu oluşturmamıştır. Araştırmamızda, cinsiyet siyasetinin bir politika olarak ele alındığı, zina ve çeşitlerinin ‘cinsel özgürlük’ kavramı altında normal bir ilişki gibi kabul edildiği ve günümüzde neredeyse bir baskı aracı haline getirildiği Batı dünyasında,1 zina fiilinin önlenmesine dair çalışmalar yerine 1980’lerden bu yana, bu ilişkilerden dünyaya gelen çocuklar ve bunların ana-babalarına dair düzenlemeye gidilerek, devletlerin Tek Ebeveynli Aile adı verilen oluşumlara destek verdikleri görülmektedir. 2000’li yıllarda ise bu destek lûtîler için verilmektedir. Bazı Batılı ülkelerin istatistiklerinden elde edilen verilerine göre toplumda zina giderek yaygınlaşmakta, bu yolla dünyaya gelen çocuk sayısı her geçen yıl artmakta ve eşcinsellik düzenlemesi yapılması normal karşılanmaktadır. TU İK istatistiklerinde son yıllarda daha çok boşanma sebebiyle ortaya çıktığı gözlemlenen Tek Ebeveynli Aile oluşumunun, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler bakanlığının yaptığı çalışmalarda, gayri meşru ilişkilerle alakasının kabul edildiği ve bu aile tipine destek verildiği görülmektedir.2 Bu makalede 21. yüzyılda Batı’da zina fiilini meşrulaştıran bazı aile düzenlemeleri üzerinde durulacaktır. Konu ele alınırken insanın Allah tarafından ‘eşrefi mahlûk’ olarak yaratılması ve Hadid Suresi 16. ayette ifade edilen mana göz önünde bulundurulacaktır.Keywords : eşref-i mahlûk, gayrimeşru aile, zina, metreslik