İstanbul’da Sinân-ı Erdebilî Tekkesi, Vakıfları ve Vakfiyesi
Authors : Bilal Dedeyev, Yusuf Küçükdağ
Pages : 55-83
Doi:10.16971/vakiflar.683960
View : 8 | Download : 2
Publication Date : 2021-06-30
Article Type : Research
Abstract :İstanbul’un 1453’te fethinden hemen sonra Türk-İslâm anlayışına göre şehrin yeniden yapılandırılması çerçevesinde birçok dinî yapı kurulmuştur. Bunlardan biri de 16. yüzyılın ilk çeyreğinde inşa edilen Sinân-ı Erdebilî Tekkesi’dir. Bânîsi, 15. yüzyılın son çeyreğinde Erdebil’den Tebriz’e oradan da İstanbul’a göç edip burada yerleşen Sinâneddin Yûsuf-ı Erdebilî, bu sırada İstanbul’da bulunan Halvetî şeyhi Çelebi Halîfe’ye intisap etmiştir. Şeyhinin 903/1497’de vefatından sonra ise, yerine geçen Sünbül Sinân Efendi’ye (ö.936/1529) bağlılığını devam ettirerek bir Halvetî-Sünbülî şeyhi olarak yetişmiştir. İstanbul’da Ayasofya Câmii yakınında yaşadığı evine 923/1517’de yeni hücreler ilave ettirerek kendi tekkesini, 946/1539’da ise bu yapının vakfını kurmuş, vefat yılı olan 951/1544’e kadar burada Halvetî-Sünbülî Târîkatı adına faâliyet göstermiştir. Kendi soyundan gelen erkek çocuklar tekkenin şeyhliği ile vakfın mütevellîliğini yürütmüşlerdir. İşlevi, 1925’te tekkelerin kapatılması ile resmen son bulan Sinân-ı Erdebilî Tekkesi’nin kuruluşundan bu yana dört defa yeniden yapıldığı tespit edilmiştir. 19. yüzyılda bir dönem Celvetî şeyhlerinin eline geçen Sinân-ı Erdebilî Tekkesi’nin son şeyhliğini ise, bir Nakşibendî şeyhi olan Halil Sırrı Efendi yürütmüştür.Keywords : Şeyh Sinan Erdebili, Sinan Erdebili Tekkesi, Şeyh Mehmed Erdebilizade, Şeyh Ahmed Erdebilizade, Şeyh Halil Sırrı Efendi