- Vakıflar Dergisi
- Issue: 52
- Basra’daki Sahabe Türbe ve Mescitleri ile Vakıflarının Osmanlı Dönemindeki Durumu
Basra’daki Sahabe Türbe ve Mescitleri ile Vakıflarının Osmanlı Dönemindeki Durumu
Authors : Reyhan Şahin Allahverdi
Pages : 139-155
Doi:10.16971/vakiflar.547239
View : 7 | Download : 4
Publication Date : 2019-12-31
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışmada Basra’da bulunan Hülefâyı Raşidîn’in sonuncusu olan Hz. Ali’nin adını taşıyan cami ile Aşere-i Mübeşşere’den Hz. Zübeyr bin Avvâm, Hz.Talha bin Ubeydullah ve son sahabî Hz. Enes bin Mâlik ile "tabiinden” Hz. Hasan-ı Basrî’nin isimlerini taşıyan türbe ve mescitlerin vakıfları ele alınacaktır. Basra, Osmanlı hâkimiyetine geçtikten sonra sözkonusu vakıflara ait mescit ve türbelerin kayıtları da Osmanlı idaresi tarafından tutulmaya başlanmıştır. Ancak vakıflara dair, en azından şimdilik ulaşabildiğimiz ilk kayıtlar, 17. yüzyılın sonralarında (1690-1695) tutulan vakıf muhasebe defterleridir. Bu defterlere göre Hz. Ali Mescidi (Makam-ı Ali Cami ˈ ) ile Hz. Zübeyr’in türbesi ve mescidi; Hz.Talha, Hz. Enes ve Hz. Hasan-ı Basrî’’ye ait türbeler birbirine yakın yerlerdedir. Hz. Ali Cami ˈ vakfı müstakil olarak gösterilirken, diğer dört vakfın tamamı ortak mütevelli tarafından idare olunmaktadır. Dört vakfın bazı işleri ortaklaşa yapıldığı gibi vakıfların bazı vazifelileri ayrı ayrıdır. Vakıfların en büyüğü Hz. Zübeyr’in vakfıdır; dolayısıyla vakfın bütün vazifelileri sadece onun türbe ve mescidinde görevlidir. 7. yüzyıl seyyahlarından Evliya Çelebi’nin de gördüğü ziyaretgâhların ve vakıfların durumu bu yüzyılın sonuna kadar takip edilebilmekteyken, 18. yüzyılda bölgedeki Osmanlı idaresinin zayıflamasından dolayı, vakıflara ait kayıtlar da kesintiye uğramaktadır. Dolayısıyla bu yüzyılda ziyaretgâhlar ve vakıflarına dair elimizde bir bilgi bulunmamaktadır. 19. yüzyıla gelindiğinde ise bölgede yeniden Osmanlı otoritesi kurulduktan sonra ziyaretgâhların fiziki durumlarına dair yeni bilgiler Osmanlı arşiv kayıtlarına yansımaktadır. Buna göre Osmanlı idaresi, ziyaretgâhların yıkılan ve eskiyen yerlerini tespit ettirmiş ve tamir girişimlerinde bulunmuştur. Basra dolayısıyla Irak, hem siyasi ve stratejik hem de dini açıdan Osmanlı’nın önem verdiği bir bölgedir. Ayrıca bu vakıflar, sıradan vakıflar olmayıp, bir İslam İmparatorluğu olan Osmanlı Devleti’nin sultanı ve aynı zamanda İslam halifesinin himaye ettiği dinin ilk inananları olan "kutsal” kişilere aittir.Keywords : Sahâbe, Basra, vakıf, Osmanlı