EVLİ KADININ SOYADI SORUNU "ANAYASAL" MI? "BİREYSEL" Mİ?
Authors : Hakan ATASOY
Pages : 131-170
View : 7 | Download : 4
Publication Date : 2015-10-02
Article Type : Other
Abstract :Soyadı, belli bir aileye mensup kişileri, diğer ailelere mensup kişilerden ayırmaya yarayan bir simgedir. Soyadı kullanmak kişi açısından mutlak bir hak olmasının yanında, aynı zamanda bir yükümlülüktür. Ad ve soyadı, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 26. ve 27. maddeleri ile özel olarak koruma altına alınmıştır. Ancak, TMK’nın 187. maddesinde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı belirtildiğinden, bu hakkın kullanımı kadın açısından sınırlandırılmaktadır. AİHM, bu uygulamanın Sözleşme’nin 14. maddesini ihlal ettiğini belirterek Türkiye aleyhine ihlal kararları vermesine karşılık, Anayasa Mahkemesi Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesinin iptali istemiyle açılan itiraz davalarını reddetmiştir. Ancak, Yüksek Mahkeme evli kadınların yalnızca evlenmeden önceki soyadlarını kullanmak istediklerini talep ederek yaptıkları bireysel başvuruları kabul etmiş ve bu konudaki uygulamanın Anayasa’nın 17. maddesinde düzenlenen manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkını ihlal ettiği sonucuna varmıştır.Bu makalede soyadı üzerindeki hakkın hukuki niteliği belirlendikten sonra, Anayasa Mahkemesi kararları ışığında, kadının soyadı sorununun anayasal norm denetimi kapsamında mı, yoksa bireysel başvuru yolu çerçevesinde mi, ele alınması gerektiği irdelenerek, sorunun çözümüne yönelik önerilerde bulunulacaktırKeywords : Ad, soyadı, soyadının kazanılması, evli kadının soyadı, cinsiyete dayalı ayrımcılık