- Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi
- Vol: 9 Issue: 1
- Çocuklarda Direkt Batın Grafisi ile Ultrason Bulgularının Apandisit Tanısındaki Değeri
Çocuklarda Direkt Batın Grafisi ile Ultrason Bulgularının Apandisit Tanısındaki Değeri
Authors : Ahmet Ertürk, Ayşe Karaman, Özlem Balci, Ibrahim Karaman, Yusuf Hakan Çavuşoğlu, Ismet Faruk Özgüner, Beytullah Yağiz, Yasemin Taşçi Yildiz, Derya Erdoğan
Pages : 22-26
View : 23 | Download : 5
Publication Date : 2015-04-01
Article Type : Other
Abstract :Amaç: Karın ağrısı çocukluk çağında en sık hastaneye başvuru nedenlerinden biridir. Bu çalışmada, apandisit ön tanısıyla başvuran çocuklarda, ayakta direkt batın grafisi (ADBG) ve ultrasonografinin (US), apandisit tanısı koymaya katkılarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: 2010 yılı içerisinde polikliniğimize apandisit ön tanısıyla başvuran hastaların ADBG ve US bulguları değerlendirildi. Bu hastalardan apandisit tanısı alanlar 1.grup, opere edilip, patolojik incelemesi normal bulunan olgular, gözlem için yatan ve ayaktan takip edilen hastalar 2. grup olarak adlandırıldı. ADBG’de apandisit tanısını düşündüren; sağ alt kadranda hava-sıvı seviyesi, yaygın hava-sıvı seviyesi, fekalit varlığı, properitoneal yağ gölgesinde silinme, sağdan uzaklaşan skolyoz, diyafram altı serbest hava, apendiks içinde gaz bulguları değerlendirildi. US’de; çekum ile ilişkili, kör sonlanan, US probu ile komprese edilemeyen ve anteroposterior çapı ≥ 6 mm ölçülen tübüler yapı patolojik apendiks olarak kabul edildi. Bu bulgulara ek olarak; apendikolit, mezenter eko artışı, apse varlığı, sağ altta bağırsakların bir araya toplanması gibi apandisit tanısını destekleyen bulgular da değerlendirildi.Bulgular: Bir yıllık sürede polikliniğimize apandisit ön tanısıyla 744 hasta başvurdu. 1. grupta 350 hasta, 2. grupta 394 hasta mevcuttu. Grupların yaş ortalamaları benzerdi (p>0,05). Hastaların %87.5’ine ADBG, %78.5’ine US yapılmıştı. US’lerin %59.4’ü hastanemizde, %40.6’sı başka bir merkezde yapılmıştı. 1. grupta ADBG’de apandisit tanısını düşündüren bulgulardan sağ altta hava-sıvı seviyesi %46.8, sağdan uzaklaşan skolyoz %10.5, fekalit %4.7 ve yağ gölgesinde silinme %4.1 oranında saptandı. ADBG’nin apandisit tanısındaki duyarlılığı %56.3, spesifikliği %66.9 bulundu. US ile 180 olguda apendiks çapı değerlendirilmişti, apendiks çapının ≥6mm saptanması durumunda %86.4 ve komprese edilememe varlığında %72.1 duyarlılıkla apandisit tanısı koyulabildiği bulundu. 1. grupta %16.2 apendikolit, %5.5 apse, bunlara ek olarak %37.5 oranında mezenter eko artışı saptandı. Tüm US sonuçları değerlendirildiğinde duyarlılık %66.9, spesifiklik %66.1 olarak bulundu.Sonuç: ADBG apandisitli olguların sadece yarısında pozitif bir bulgu verebilmektedir. Çocuk yaş grubunda apandisit tanısı koymada US duyarlılığı en yüksek radyolojik tetkiklerden biri olmakla birlikte, bu duyarlılık yüksek oranda kullanıcıya bağımlıdır. Sonuç olarak sadece radyolojik incelemelere dayanılarak apandisit tanısının koyulması veya ekarte etmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle tüm radyolojik bulguların klinik bulgularla birlikte değerlendirilerek tanıya gidilmesinin daha uygun olacağı kanısındayız.Keywords : Apandisit, Çocuk, Direkt batın grafisi, Ultrasonografi