- Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi
- Vol: 11 Issue: 1
- Çocukluk Çağı Tüberkülozlu Olguların Klinik Özelliklerinin Değerlendirilmesi
Çocukluk Çağı Tüberkülozlu Olguların Klinik Özelliklerinin Değerlendirilmesi
Authors : Sibel Bozabali, Özgür Olukman, Şükrü Cangar
Pages : 27-33
View : 18 | Download : 2
Publication Date : 2017-04-01
Article Type : Other
Abstract :Amaç: Tüberkülozlu olguların epidemiyolojik, klinik, radyolojik, mikrobiyolojik özelliklerinin belirlenmesi, tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi ve bu özelliklerin tüberküloz evreleri ile ilişkisinin saptanması amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: İntaniye Polikliniğinde Mayıs 2006- Mayıs 2007 tarihleri arasında temaslı, latent ve aktif evre tüberküloz tanılarıyla takip edilen hastaların şikayetleri, fizik muayene bulguları, tanı sırasında kullanılan yöntemler, Bacille Calmette-Guerin (BCG) ile aşılanma durumları, tedavi seçenekleri ve komplikasyonları geriye dönük olarak incelenmiştir.Bulgular: Çalışmamıza temaslı, latent ve aktif tüberküloz evresindeki toplam 418 olgu alındı. Yaş ortalamaları 7.9 ± 3.7 yıl olan olguların 217’si kız (%52)’dı. Olguların 20’si (%4.8) temas, 322’si (%76.7) latent enfeksiyon (LE), 76’sı (%18.1) aktif hastalık (AH) evresindeydi. Aktif hastalığın daha çok 5 yaş altında, latent enfeksiyonun ise 5 yaş üstünde olduğu görüldü (p:0.04). Hastaneye başvuru sebebi latent enfeksiyonlu olgularda en sık nonproduktif öksürük (%38.7) iken aktif hastalık grubunda prodüktif öksürük ve gece terlemesi (%25)’di (p:0.01). Aktif hastalığı olan 76 hastanın 55’inde (%72) akciğer parankiminde tutulum mevcuttu. İkinci sırada olan tutulum yeri ise 10 (%13) olguda görülen lenf nodu tutulumuydu. BCG ile aşılanma sıklığı %91 olarak tespit edildi. BCG skar sayısı artıkça aktif hastalık gelişmesi oranı anlamlı derecede düşmekteydi. BCG skarı olmayanların %47.4’ü, bir adet BCG skarı olanların %20’i ve 2 adet BCG skarı olanların %9’u aktif hastalık evresinde tespit edildi (p:0.01). Çalışmaya dahil edilen tüm olguların tüberkülin deri testi olan Pürified Protein Derivative (PPD) pozitifliği %85 olarak tespit edildi. En sık rastlanan radyolojik bulgular bronkopnömonik infiltrasyon (LE:%4.7, AH:%28.9), perihiler lenf nodu (LE:%4.7; AH:%19.9) ve atelektazi (LE:%4.7; AH:%11.8)’di. Çalışmamızda sadece 3 hastamıza bağlı oldukları Verem Savaş Dispanseri (VSD) tarafından doğrudan gözetimli tedavi (DGT) uygulanmaktaydı. Tedavi sırasında olgularımızın 18’inde (%4.3) aspartat aminotransferaz (SGOT) ve alanin aminotransferaz (SGPT) enzim değerlerinde kullanılan ilaç sayısı ile orantılı olarak artış tespit edildi. İzoniazid (INH) profilaksisini 10 mg/kg’dan (maks 300mg/gün) alan 3 hastada cilt reaksiyonu gelişti. Olguların %90’ı tedavilerini tamamlamıştı geri kalan %10 ise takiplere hiç gelmemişti.Sonuç: Önemli bir birey ve halk sağlığı sorunu olan tüberküloz ile mücadele için çocuk ve erişkin tüm tüberkülozlu hastaların tek merkezden takip ve tedavilerinin yapılması etkin bir yol olarak görülmektedir.Keywords : BCG, Çocukluk çağı, Latent tüberküloz enfeksiyonu, Tüberküloz