- Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi
- Vol: 15 Issue: 1
- Fehîm-i Kadîm’e Mâl Edilen Bir Atasözleri Kitapçığı: Durûb-ı Emsâl-i Türkî
Fehîm-i Kadîm’e Mâl Edilen Bir Atasözleri Kitapçığı: Durûb-ı Emsâl-i Türkî
Authors : Ramazan Ekinci
Pages : 163-185
View : 7 | Download : 1
Publication Date : 2015-05-01
Article Type : Research
Abstract :İlk örneklerine Türk dili ve edebiyatının en eski yazılı kaynağı olarak kabul edilen Orhun Âbideleri’nde rastlanan atasözleri, milletimizin asırlar boyunca başından geçen hadiselerden dersler çıkararak edindiği tecrübeleri ve gelecek nesillere aktaracağı öğütleri ihtiva eden söyleyeni meçhul özlü sözlerdir. Başta Dîvânü Lugâti’t-Türk ve Kutadgu Bilig olmak üzere İslâmî devir Türk edebiyatı eserlerinde de sıkça yer alan atasözleri, XV. asırdan itibaren Anadolu sahası şair ve yazarlarınca sadece edebî eserlerde uygun bulunan yerlerde kullanılmakla kalmamış, aynı zamanda müstakil birer eser olarak da derlenmiştir. Bu sözlerin çoğunun derleyicisi ve derlenme zamanı bilinmemekle birlikte bir kısmı da Osmanlı şair ve nâsirleri (Cemâlî, Mustafa Nedîm, Hıfzî, Müstakimzâde vb.) tarafından toplanmıştır. Bu makalenin konusunu, XVII. asır Türk edebiyatının önde gelen şahsiyetlerinden ve Sebk-i Hindî akımının Anadolu sahasındaki ilk temsilcileri arasında yer alan Fehîm-i Kadîm’e mâl edilen bir atasözleri derlemesi oluşturmaktadır. Yedi yüz civarında atasözü, deyim, kelâm-ı kibâr, alkış, kargış ve hayret ifadelerinin yer aldığı derlemenin, Fehîm-i Kadîm tarafından tertip edildiğine dair herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Elimizde olan tek veri, eserin bilinen yegâne nüshasının İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Ktp. TY 2932’de bulunan Fehîm-i Kadîm külliyatının sonunda yer almasıdır. Bu çalışmada, küçük bir kısmı Arapça ve Farsça olan ve içinde azımsanmayacak kadar müstehcen atasözünün bulunduğu Durûb-ı Emsâl-i Türkî adlı eser incelenerek atasözü olanlar ve olmayanlar tasnif edilecek, bunların transkripsiyonlu metinleri alfabetik listeler hâlinde verilecektirKeywords : Fehîm-i Kadîm, Atasözü, Durûb-ı Emsâl-i Türkî, XVII. yüzyıl