Sezai Karakoç’un Şiirlerinde Güzel Adlandırmalar
Authors : Halil Adiyaman
Pages : 0-9
View : 6 | Download : 2
Publication Date : 2015-05-01
Article Type : Research
Abstract :Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde hem İslami II. Yeni Hareketi’nin hem de İslamcı söylemin önde gelen şairleri arasında yer alan Sezai Karakoç, bireysel anlamda da edebiyatımızdaki zirve şahsiyetlerdendir. Sezai Karakoç, kendi ismiyle özdeşleşen Diriliş Hareketi’nin fikir babası olarak düşünce dünyamızda tesir bırakmıştır. Hem kişiliğinin hem de sanatının gerektirdiği tarzda eserler veren Karakoç, toplumsal gelenek ve göreneklere, yaşam biçimlerine, hayat tarzlarına önem vermiştir. Bu doğrultuda eserler kaleme alan şair, toplum tarafından kabul gören ifade kalıplarını kullanır, toplum tarafından kabul edilmeyen tabu sözlere de yer vermez. Şairin yazdığı şiirlerden hareketle nasıl bir anlatım tercih ettiğini tespit edilmiştir. Tercih edilen bu tarzın kendine ait bir üslup olup olmadığı irdelenmiştir. Şair, toplum tarafından kullanılan güzel adlandırmalara yer vermekle birlikte edebî değer taşıyan güzel adlandırmaları da kullanmıştır. Korkuyla ilgili tabulardan hareketle ‘kırklara karışmak’, ‘kırklar yediler’,’ iyi saatte olsunlar’, ‘al kadınları’ gibi kavramlar kullanır. Korku ifade eden ölüm kelimesi yerine ‘ata eğer vurmak’, ‘öteye geçmek’, ‘gün gelip saat çalmak’, ‘toprak altına girmek’, ‘can vermek’, ‘tahta at’, ‘alıp götürmek’, ‘ruhları çekip götürmek’ ve ‘hece taşı’kavramlarını kullanır. Hastalık isimlerinden deliliği, ‘aklını yâd ellere emanet etmek’ kavramı ile anlatır. Ayıp karşılanan ifadelerden cinsellik ile ilgili olanların güzel adlandırmayla ‘zina etmek’, ‘genelev kadını’ ‘hadım etmek’ ‘iğdiş etmek’ gibi terimleri kullanır. Yine tuvalet terimlerinde de güzel adlandırmadan yaralanan şair ‘sıkışmak’ kelimesini kullanır. Bu terimsel yapıdan hareket ettiğimizde şairin, yaşadığı çevreden etkilenen bir üslupla eserlerini ortaya koyduğunu görüyoruzKeywords : Sezai Karakoç, Güzel Adlandırma, Ölüm, Şiir