Âdile Sultan Divanı’nda Ölüm
Authors : Tuba Çakiroğlu
Pages : 195-213
Doi:10.26650/TUDED2019-0032
View : 8 | Download : 3
Publication Date : 2020-06-30
Article Type : Research
Abstract :Âdile Sultan II. Mahmud’un kızı olarak sarayda son derece iyi bir eğitimle yetişmiştir. Musıki ve edebiyatla ilgilenmiş, bir divan tertip etmiştir. Küçük yaşta annesinin vefatıyla başlayan "ölüm” karşısındaki çaresizliği; babasının, kardeşinin, kocasının ve çocuklarının kaybıyla ömür boyu sürmüştür. Âdile Sultan’ın ölüm temalı şiirlerinin Türk edebiyatındaki mersiye geleneğinden farklı yönleri mevcuttur. Fakat şairin samimiyetle ölüm hadisesi karşısındaki duygularını ifade etmesi dikkat çekicidir. Âdile Sultan, hayatın kendisine sunduğu güzellikleri yaşamış, acılara da sabırla katlanmış bir hanım sultandır. Âdile Sultan, hayatta kalan tek evlâdı Hayriye Sultan’ı da kaybettikten sonra dünya hayatından vazgeçerek tasavvufa sığınmayı tercih etmiştir. Hayatı boyunca hayır işleriyle ilgilenen Sultan, halka sadece maddi bakımdan yardım etmekle yetinmemiş, eğitim konusunda da maddi ve manevi destek olmuştur. Divan'ında genel olarak dünyanın gelip geçiciliği, aldatıcılığı üzerinde durmuş; hayır dua almanın öneminden, geride iyi eserler bırakmanın gerekliliğinden bahsetmiştir. Sultan, mersiyeleri hâricinde kaside ve gazellerinde de ölüm temine yer vermiştir. Klâsik Türk edebiyatı geleneğinden farklı olarak Tahassürnâme ve İftiraknâme isimli manzumelerinde kaybettiği yakınlarının ardından hissettiklerini dile getirmiştir. Âdile Sultan’ın müstakil olarak kaleme aldığı mersiyeleri Divan'ında önemli bir yer tutmaktadır. Mersiyelerinde klâsik üslûba uymakla birlikte sade bir dille, samimi ifadelerle ölüm karşısındaki duygu ve düşüncelerini kaleme aldığı tespit edilmiştir.Keywords : Âdile Sultan, mersiye, Osmanlı sarayı, ölüm, kadın şair