- TÜBA-KED Türkiye Bilimler Akademisi Kültür Envanteri Dergisi
- Issue: 10
- RHODIAPOLIS PİSKOPOSLUK KİLİSESİ'NDE İŞLEVİ TARTIŞMALI MİMARİ DÜZENLEMELER: YÜKSEK NEF AYRIMI VE OTU...
RHODIAPOLIS PİSKOPOSLUK KİLİSESİ'NDE İŞLEVİ TARTIŞMALI MİMARİ DÜZENLEMELER: YÜKSEK NEF AYRIMI VE OTURMA SEKİLERİ
Authors : Ayça Tiryaki
Pages : 21-30
View : 5 | Download : 2
Publication Date : 2012-09-01
Article Type : Other
Abstract :Rhodiapolis antik kenti, Antalya'nın Kumluca ilçesinde, Likya Bölgesi'nin güneydoğusunda yer alır. Dokuzuncu yüzyıla kadar piskoposluk listelerinde ismi geçen kentin akropolisinde piskoposluk kilisesi bulunur. Üç nefli bazilika planlı kilise, mimari özellikleri ve mimari plastik eserleri gözönüne alındığında 5.-6.yüzyıllara tarihlenmektedir. Bu makalede kilisenin sonraki bir evresine ait orta nefte yapılan mimari düzenlemeler incelenmiş, Bizans dini mimari envanteri içinde nadir görülen bu mimari özelliklerin ne amaçla yapılmış olabileceği tartışılmıştır. Bunlardan ilki kilisenin nef ayrımında yüksek bariyerlerin kullanılmasıdır. Naosu üçe ayıran güney ve kuzey stylobatlar üzerinde, sütun kaideleri arasında moloz duvarlar ortaya çıkarılmıştır. Bu duvarların hemen önünde, yan nefler boyunca kaliteli işçilikle yapılmış iki yüzü bezekli çok sayıda levha parçaları, iki kenarı levha oluklu payeler ve levha üstü parçalan bulunmuştur. Özellikle güney nefte ortaya çıkarılan levhaların bulunuş şekli ve nef zeminine düşme pozisyonundan her biri farklı süslemelere sahip bu mimari plastik eserlerin orta nef boyunca bu moloz duvarlann üzerinde, sütunlann arasında kullanılmış oldukları tespit edilmiştir. Nef ayırımındaki bu yüksek bariyerin zeminden yüksekliğinin en az 1.75 m olduğu tahmin edilmektedir. Erken Bizans kiliselerinde pek görülmeyen bu tipte bir mimari düzenleme, yan neflerden orta nefe geçişi engellediği gibi orta nefin görülmesini de engellemektedir. Yüksek bariyer kullanımı, nadir olmakla birlikte farklı coğrafyalarda Anadolu, Makedonya, Kuzey Afrika görülmektedir. Bu yapılar arasında ortak bir özellik bulunmamaktadır. Bu mimari düzenlemenin katekümenler için yapılmış olabileceği düşünülse bile, neden bazı kiliselerde uygulanıp diğerlerinde uygulanmadığı cevaplanması gereken bir sorudur.Kilisenin alışılmamış özelliklerinden bir diğeri de, yapının orta nefinde oturma yerlerinin bulunmuş olmasıdır. Kuzey stylobatm batı kısmında duvara bitişik olarak inşa edilmiş 4.20 m uzunluğunda bir oturma sekisi ortaya çıkarılmıştır. Aynı şekilde güney stylobatm hemen önünde başka bir oturma sekisine ait in-situ halde dikine yerleştirilmiş kaplama parçalarına ve mozaik üzerinde bıraktıkları izlere rastlanmıştır. Dolayısıyla kilisenin sonraki evresine ait 11 m. uzunlukta oldukları anlaşılan bu oturma sekilerinin, orta nefîn hem kuzeyinde hem de güneyinde karşılıklı olarak yapılmış oldukları tespit edilmiştir. Ayinin yapıldığı orta nef içinde oturma yeri olarak yapılmış sıraların yer alması, Bizans mimari envanteri içinde nadir rastlanan bir özellik olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaklaşık 40 kişilik bir kapasitesi olan bu oturma sıralarının cemaat içinde, ayinde ayakta durmakta zorlanan belirli bir kesim için yapılmış oldukları tahmin edilebilir. Bu uygulamanın da bazı kiliselerde olup da diğerlerinde olmaması cevaplanması gereken bir diğer sorudur. Oturma sıralarının korunduğu az sayıdaki örnek ve kilise envanterleri göz önünde bulundurulduğunda zaman içerisinde kolaylıkla deforme olabilen ya da ortadan kalkabilen bir malzemeyle yapılmış olması akla gelebilir.Keywords : Rhodiapolis, Likya, Kilise, Yüksek Bariyerler, Oturma sekileri.