- Tokat İlmiyat Dergisi
- Cilt: 11 Sayı: 2
- Tartışmalı Bazı Kırâat Konularının Kaynaklar Müvâcehesinde Tahlili
Tartışmalı Bazı Kırâat Konularının Kaynaklar Müvâcehesinde Tahlili
Authors : Sait Bosat
Pages : 529-551
Doi:10.51450/ilmiyat.1368872
View : 79 | Download : 67
Publication Date : 2023-12-30
Article Type : Research
Abstract :Kur’ân kırâatinin ibadet sayılması sebebiyle anlamı kadar telaffuz şekli de büyük önem arz etmektedir. Müslümanlar Kur’ân kelimelerinin telaffuzunun otantikliğine azami derecede önem vermişler ve en doğrusunu muhafaza etmeye çabalamışlardır. Ancak bu gayretler; değişik bölgelerdeki milletlerin dil özellikleri, hançere yapıları, anlayış, uygulama ve yorum farklılıkları gibi etkenlerden dolayı bazı ihtilafları da beraberinde getirmiştir. Başta Kur’ân lafızlarının fonetiğini konu edinen mahreç ve sıfatlar farklı yorumlanmış ve o doğrultuda okunmuştur. İhtilafların nedenleri arasında kaynakların yeterince kullanıl(a)maması, kaynaklardaki bilgilerin uygulanagelen okuyuşu destekleme yönünde yorumlanması gibi nedenleri sayabiliriz. Çalışmada, tecvîd uygulamalarına dair ülkemiz ile diğer ülkeler arasındaki telaffuz farklılıkları değerlendirilmiş, ilgili konular tecvîd kaynaklarına başvurularak ilmî zeminde masaya yatırılmıştır. Arap ülkeleri ile Türkiye’deki okuyucular arasında gerek teorik gerek pratik boyuttaki farklılıklar, tecvîd ilminin esasına taalluk eden konular olmaktan ziyade fürûâta dair meselelerde baş göstermektedir. Karşılaşılan belli başlı ihtilaflar şu şekilde özetlenebilir. Ḍād/ض harfinin seslendirilmesi hususundaki teorik ve pratik farklılık, iḫfā uygulamasının ince ya da kalın seslendirilmesi noktasında teorik ve pratik farklılık, iḳlāb’ın uygulanmasındaki teorik ve pratik farklılık, İḫfā-i şefevî’nin uygulanmasındaki teorik ve pratik farklılık ve dudakların idġām ve sükûnlarda aldığı şekillerdeki pratik farklılık. Bu ihtilaflardan birçoğunun anlayış ve yaklaşım farklılığından kaynaklandığı söylenebilir. Herhangi bir harfin özgün sesiyle okunup okunmadığını harflerin mahreç ve sıfat bilgisi belirler. Buna göre harfin okunması sırasında nefesin akıp akmamasına göre hems-cehr; mahrecin tıkanıp tıkanmaması sonucunda sesin akıp akmamasına göre şiddet-riḫvet-beyniyye; dil kökünün üst damağa yükselip yükselmemesine göre isti‘lâ-istifâle, iṭbāḳ, infitâh; telaffuzlarının zorluk ve kolaylıklarına göre iṣmāt-izlâk sıfatları belirlenmiştir. Kaynaklara göre ḍād harfinin; cehr/nefes akmaması, riḫvet/ses akması, isti‘la/kalınlık, iṭbāḳ/ziyade kalınlık, iṣmāt/zor telaffuzlu, istiṭāle/ses uzaması, tefeşşî/ses yayılması ve nefḫ/üfürük gibi sıfatları mevcuttur. Kısaca ḍād, dilin yan tarafından sesi akıtılarak, yumuşak ve kalın okunan bir harftir. Tenvin ya da sakin nûn’un iḫfā edilmesi hususunda da Arap ve Türk okuyucuları arasında farklılık bulunmaktadır. Ülkemizde uygulanagelen iḫfā bütünüyle incedir. Araplarda ise tenvin ya da sakin nûn’dan sonra ince harf gelirse iḫfā ince, kalın gelirse kalın okunmuştur. Ancak iḫfāda ġunnenin sonraki harfin sesine paralel olarak kalınlaşıp incelmesine dair bilgilere, kadim kaynaklarda rastlanmamıştır. İḳlāb ve dudak iḫfāsı tecvîdlerinde, tanımlara dayalı olarak Araplar uygulama sırasında dudaklar arasında bir furce/açıklık olmasının lüzumunu dillendirirken, Türk okuyucular dudakların kapanması gerektiği düşünülmüştür. Kaynaklarda açıklık olmasına yönelik herhangi bir açıklamaya rastlanmaktadır. Her iki uygulamada da dudakların normal bir tarzda birleştirilmesi suretiyle ġunneli bir uygulamanın doğru olduğu söylenebilir. Dudak talimi, "Okuma esnasında dudakların alması gereken şekilleri düzenleyen kurallar bütünüdür.” şeklinde tanımlanabilir. Ötre harekede dudaklar uzatılırken esrede alt çene aşağı iner, üstünde ise ağız dik olarak açılır. Ülkemizde uygulanan dudak talimi kaidelerini ilk defa Ali Rıza Sağman sistematik bir hale getirmiştir. Bu doğrultuda sâkin harf ve idġāmlarla ilgili iki ana kural ortaya çıkmıştır. 1. Sâkin mâ kabline tâbidir. Dudaklar idġāmın söz konusu olmadığı sükûn ve iḳlāb uygulamalarında önceki harekeye göre vaziyet alır. 2. Mudġam, mudġamun fîh’e tâbidir. Dudaklar, idġām halinde ikinci harfin harekesine göre şekil alır.Keywords : Kur’ân, Tilâvet, Fonetik, Eda, Farklılık.